Episodes
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zamanda, denizler ülkesinde bir sahil kasabında yoksul bir balıkçı ve karısı yaşarlarmış. Yoksul balıkçı ağını denize atar, ağından ne çıkarsa onunla evine dönermiş. Fakat yoksul balıkçının bir özelliği varmış. Ağını sadece yedi kez denize atarmış. Ne altı, ne sekiz. Sadece yedi kez. Yine bir gün avlanmaya başlamış. Ağını atmış. Bir, iki, üç, beş, altı! Hiç balık tutamamış. Farkındaymış bunun son denemesi olacağının. Dualar etmiş ve ağını sulara bırakmış. Bir...
Published 04/23/24
Published 04/23/24
Evvel zaman içinde, güzel mi güzel, küçük bir ülkenin kral ve kraliçesi varmış. Kral ve Kraliçe adaletli, iyi yürekliymiş. Halk Onlar'ı çok severmiş. Uzun bir bekleyişten sonra, nihayet Kral ve Kraliçe'nin bir kız çocukları olmuş. Öyle mutluymuş ki Kral ve Kraliçe, saatlerce bebeklerini seyrederlermiş. Bebeğin vaftiz töreni yapılacakmış. Ülkedeki bütün periler vaftiz törenine davet edilmiş. Perilere birçok hediye hazırlamış. Yemekler yendikten sonra periler Prenses'in etrafında toplanmış ve...
Published 04/21/24
Bir varmış, bir yokmuş... Eski zamanlarda, şehrin birinde Fatma adında bir kız, ailesi ile yaşarmış. Bir talihsizlik sonucu Fatma'nın annesi ölmüş. O günden sonra Fatma babasıyla yaşamaya başlamış. Şehir de bir de kına yapan bir kadın yaşarmış. Fatma kınayı çok severmiş. Kına yaptırmak için Kınacı Kadın'ın yanına gitmiş, ancak Kınacı Kadın Fatma'ya kına yapmamış. Ona bir şartla kına yapacağını söylemiş. O şartı ise Fatma'nın babasının kendisi ile evlenmesiymiş...
Published 04/10/24
Bir varmış, bir yokmuş... Eski zamanlarda küçük bir krallık varmış. Halk çok mutluymuş. Ülkenin tüm derdi Kral ve Kraliçe'nin bir çocuklarının olmamasıymış. Günlerden bir gün Kral'ın büyücüsü Kral'ın huzuruna çıkmış ve O'na bir iyi bir de kötü haberi olduğunu bildirmiş. İyi haber Kral ve Kraliçe'nin bir kızlarının olacağıymış. Kötü haber ise Prenses'in 18 yaşında öleceğiymiş...
Published 03/31/24
Evvel zaman içinde, bir padişah ile vezirinin aynı yaşta kızları varmış. Kızlar tüm günlerini birlikte geçirir, çok iyi anlaşırlarmış. Bir gün kızlar sarayın penceresinde oturmuş dışarıyı izlerken yoldan geçen Saka Güzeli'ni görmüşler. Saka Güzeli'ne seslenip sormuşlar: Söyle bakalım Vezir'in kızı mı, yoksa Padişah'ın kızı mı? Saka Güzeli, ikisini de tanıyormuş. "İki güzel yan yana. Vezirin kızı bu diyarın en güzeli." diyip yürümüş. Bunu duyan Padişah'ın kızı derdinden yataklara düşmüş ve o...
Published 03/24/24
Bir varmış, bir yokmuş... Ülkenin birinde, yemyeşil ağaçların çevrelediği, derelerin aktığı güzel bir köyde yaşayan yakışıklı bir delikanlı varmış. Delikanlı'nın kimi kimsesi yokmuş. Bir evi, bir tarlası, bir de güzel mi güzel bir atı varmış. Delikanlı yakışıklı olduğu kadar dürüst ve cesurmuş da. Herkes O'na aşıkmış, fakat o köydeki kızları yeteri kadar güzel ve hamarat bulmazmış. Bu yüzden atına atlamış ve evleneceği kızı bulmak için yola çıkmış... Gece gündüz demeden sürmüş atını. Bir dere...
Published 03/16/24
Kızılderili adam oğluyla birlikte yaşıyormuş. Tek varlıkları güzel atlarıymış. Bir gün atları çiftlikten kaçmış...
Published 03/11/24
Bir varmış, bir yokmuş... Evvel zamanda güzel mi güzel bir köy varmış. Köy olur da tavuğu horozu olmaz olur mu! Bizim horoz da bir kümeste yaşarmış. Bir gün kümeste dolanırken yerde altın renginde parlayan bir şey görmüş. Yaklaşıp bakmış ki, bir mısır tanesi. Hemen mısır tanesini almış, kümesten çıkmış. Oraya mı saklasam, buraya mı saklasam derken mısır tanesi yola fırlamış. Tam o sırada sarayın arabası yoldan geçiyormuş. Mısır tanesi, saray arabasının tekerine yapışıp arabayla birlikte...
Published 03/02/24
Evvel zamanda, bilinmeyen bir ülkede, birbirini çok seven bir karı koca varmış. Adam tüccarmış. Hali vakti yerindeymiş. Ailenin tek eksiği bir çocuklarının olmayışıymış. Gece gündüz bir çocukları olsun diye dua ederlermiş. Bir gün Tüccar işe giderken bir pınarda mola vermiş. Sofrasını kurmuş. Tam yemeğe başlayacakken yaşlı bir adam gelmiş yanına. Tüccar adamı sofrasına buyu etmiş ve birlikte karınlarını doyurmuşlar. Yaşlı adam heybesinden bir elma ve bir de nar çıkarıp bunları Tüccar'a...
Published 02/23/24
Bir varmış, bir yokmuş... Evvel zamanda üç oğlu olan bir kral varmış. Oğulları büyüyen Kral, bir gün oğullarını çağırmış ve onlara artık kendilerine bir eş bulmalarını söylemiş. Büyük oğlan en güzel kıyafetlerini giyip doğuya doğru yola çıkmış. Yolda giderken bir saraya rast gelmiş ve bu sarayın Prenses'ine aşık olmuş. Nişanlanmışlar. Ortanca oğlan da en güzel kıyafetlerini giyip Batı'ya doğru yola çıkmış. Az gitmiş, uz gitmiş ve bir saraya varmış. Kral'ın kızıyla birbirlerini görüp aşık...
Published 02/16/24
Bir varmış, bir yokmuş... Evvel zamanda Beyoğlu yaşarmış. Yiğit mi yiğit, yakışıklı mı yakışıklıymış. Beyoğlu her gün atına biner, bahçeleri dolaşırmış. Yine bir gün bahçeleri gezerken, Fesleğenci kızın bahçesinde durmuş ve Fesleğenci kızla konuşmaya başlaşmış...
Published 02/10/24
Beyinde 2000 çikolata yemekle eşdeğer ödül uyaranı sağlayan şey nedir? İyi dinlemeler!
Published 02/08/24
Bir varmış, bir yokmuş... Evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde, devler eski hamamda tellal, pireler şehirde berber iken, nerede olduğu bilinmez bir ormanın için küçük bir kulübe varmış. Bu kulübenin içinde yaşlı kadın oğlu Tezgeldi ile yaşarmış. Tezgeldi hasta annesine baktığı için kasabasından uzaklaşamazmış. Ancak bu durum annesini çok üzüyormuş. Yaşlı kadın oğlu Tezgeldi'ye şehre gidip çalışmasını, ömrünü artık burda tüketmemesini yineliyormuş. Yine ana-oğul bir gün böyle konuşurlarken...
Published 02/04/24
Bir varmış, bir yokmuş... Ağaçlarla kaplı bir tepede, yaşlı bir kadın ve güzeller güzeli kızı yaşarmış. O civarda yaşlı kadın ve kızından başka kimsecikler oturmazmış. O yüzden de güzel kızın tek arkadaşı hayvanlarmış. Kız bir gün ormanda doşalırken, bir anda karşısına beyaz atlı bir delikanlı çıkıvermiş...
Published 01/27/24
19. yüzyıla ait bir efsaneye göre bir gün Yalan ile Gerçek karşılaşmış...
Published 01/24/24
Evvel zaman içinde bir köyde yaşlı bir karı koca yaşarmış. Bunların bir tarlaları, bir inekleri bir de keçileri varmış. Öylece geçinip giderlermiş. Yıllardan bir yıl kuraklık olmuş. Tarladaki ürünler susuzluktan kuruyup gitmişler. Yaşlı karı kocanın yiyecek bir şey kalmamış. Keçi az yem yer çok süt verirmiş. İnek ise çok yer, az süt verirmiş. Öyle mi, öyle... Ve ineği satmaya karar vermişler. Yaşlı adam, ineği alıp kasabada satmak için yola çıkmış. İneğiyle birlikte yavaş yavaş kasabaya...
Published 01/20/24
Bir varmış, bir yokmuş... Evvel zaman içinde, bir ana ile oğul varmış. Annenin ismi Geldi, oğlanın ismi ise Kaldı imiş. Kaldı tembel mi tembelmiş. Annesi bir gün Kaldı'yı arkadaşlarıyla birlikte, odun toplamaya dağa göndermiş. Ormana varmışlar. Arkadaşları odun toplamak için ormana girmişler. Kaldı ise eşeğin iplerini kesip bir kütüğün arkasına gizlemiş. Arkadaşları geri döndüklerinde Kaldı'nın yaptığı hainliği anlayıp O'nu bir güzel dövmüşler, ama O'nu dağda bırakmamışlar. Biraz da odun...
Published 01/13/24
Açlık durumunda salgılanan Ghrelin hormonunun vücutta oynadığı roller...
Published 01/10/24
Bir varmış, bir yokmuş... Bir zamanlar, Padişah'ın güzeller güzeli bir kızı ve oğlu varmış. Padişah çocuklarını çok sever, ne isterlerse hemen yaptırırmış. Bir gün Padişah, Şehzade'sini tahta hazırlamak istediğini veziriyle paylaşmış. Bunun üzerine, ülkenin dört bir yanına haber salınıp en bilgili kişiler saraya çağırılmış. Derslerin yakında başlayacağı haberi Şehzade'ye verilmiş, ancak Şehzade bu haberden hiç mutlu olmamış. Çünkü Şehzade'nin tam derdi at binip oyun oynamakmış. Kendisini...
Published 01/06/24
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, uzak bir köyde yaşlı kadın ve iki kızı yaşarmış. Kızlardan birisi güzel ve çalışkan, diğeri ise tembel ve çirkinmiş. Güzel ve çalışkan kız ne iş yaparsa yapsın kimseye beğendiremezmiş. Yine birgün kumaş dokurken ince iplik elini kesmiş. Elini ve mekiği yıkamak için kuyuya gitmiş kız. Elini yıkarken bir de ne olsun, mekiği kuyuya düşürmüş. Eve gidip olanları annesine annatmış. Annesi çok sinirlenmiş ve mekiği bulmadan eve gelmemesini söylemiş kıza....
Published 12/30/23
Bir varmış, bir yokmuş... Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, uzak diyarlarda büyük bir orman varmış. Çam, meşe, kayın, gürgen, köknar gibi birçok ağaç ve beraberinde birçok da hayvan yaşarmış. Bu hayvanlar arasında bir de kiraz kuşu varmış. Kiraz Kuşu göç yolundayken düşüp kanadından yaralanmış ve kışı geçirecek bir yuva aramaya başlamış...
Published 12/24/23
Bir varmış, bir yokmuş... Eski zamanlarda bir ülkede Kral ve onun güzeller güzeli kızı yaşarmış. Her gün Prenses ile evlenmek için yüzlerce genç saraya gelirmiş. Günlerden bir gün, saraya bir gelen bir sihirbaz Prenses'e evlilik teklif etmiş. Prenses Sihirbaz'ın teklifini kibarca reddetmiş. Saraydan ayrılan Sihirbaz bunu gururuna yedirememiş. Aylar sonra Sihirbaz saraya tekrar gelmiş ve evlilik teklifini yenilemiş, fakat Prenses Sihirbaz'ın teklifini yine geri çevirmiş. Duruma sinirlenen...
Published 12/15/23
Bir varmış, bir yokmuş... Deniz kenarında bir köyün kıyında, küçücük bir evde, yoksul bir ana ve oğul yaşarmış. Oğlan büyüyüp delikanlı olduğunda para kazanmak için iş aramaya başlamış. Ancak köyünde iş bulamamış. Annesinden izin alıp şehre çalışmaya gitmek istemiş. Anne önce oğluna izin vermese de sonradan buna razı olmuş. Oğluna bir kesede biriktirdiği biraz parayı vermiş ve Oğlan annesiyle vedalaşıp yola çıkmış. Az gitmiş, uz gitmiş... Sonunda şehre varmış. Liman civarlarında bir balıkçıyı...
Published 12/10/23
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde bir camcı yaşarmış. Günlerden bir gün, bir devin yolu Camcı'nın yaşadığı şehre düşmüş. Dev çarşının bir ucundan girip yıka döke şehrin diğer ucundan çıkmış. Çarşıda yıkılmadık bir iki dükkan ancak kalmış. Dev gidince halk saklandıkları yerden çıkmış, ancak bu durum çok uzun sürmeyecekmiş. Birkaç gün sonra dev tekrar gelmiş ve ayakta kalan birkaç dükkanı da yıkıp geçmiş. Şehrin valisi dört bir yana haber salmış. Devi yakalayıp getirene üç kese dolusu...
Published 12/01/23