Episodes
1939 yılında Freud kanser nedeniyle çok fazla acı çekmektedir. Bu sırada Nazilerin İngiltere bombardımanı da başlamıştır ve bu da onu fazlasıyla üzmektedir. Özel doktoru ona “Üstat, bu savaşın son savaş olacağı söyleniyor, buna inanıyor musunuz?” diye sorduğunda Freud, “Benim son savaşım olduğuna inanıyorum sadece,” der ve çok yakın dostu olan hekim arkadaşından kendisine yüksek dozda morfin vermesini ister. Ölümü için kutsal sayılan 23 Eylül’ü seçer ve dostuna “Bu gece bu işi bitirelim,” der.
Published 09/06/04
Published 09/06/04
Ölümünden bir yıl önce Freud, Musa Denen Adam ve Tektanrıcılık kitabını Londra’da tamamlamıştı. Son yıllarında bu konuya bu kadar önem vermesinin nedeni, dünyada Yahudilere karşı bir düşmanlığın oluşması ve bunun Yahudi soykırımına doğru gidişiydi. Bunun altında yatan kaba politik düşünceler, tavır alışlar, ekonomik yaklaşımlar da önemlidir, ama Freud esas olarak bunun altındakini merak eder: İnsanların bilinçdışında Yahudilere karşı neden büyük bir kin vardır? 
Published 08/30/04
Freud 1938 yılında, 81 yaşında iken Nazilerin işgali altındaki Viyana’yı terk etmek zorunda kalır ve Londra’ya göç eder. Viyana’dan ayrılışını, Titanic’in 2. kaptanının sözlerine benzetir. Sağ kalan 2. kaptan “Gemiyi ne zaman terk ettiniz?” sorusuna “Ben Titanic’i terk etmedim. Ben güvertede duruyordum, o benim altımdan çekildi” diye cevap vermiştir. Freud da “Viyana beni terk etti” diye açıklar Londra’ya gidişini. Freud Londra’da çok az yaşayabilecek ama en büyük eserlerinden birini...
Published 08/23/04
Didik Didik Freud'un bu bölümünde artık Freud'un sağlık durumu giderek bozuluyor. Bir çeşit sonun başlangıcı diyebiliriz.
Published 08/16/04
Freud'un Musa Denen Adam kitabına giden yolda yazdığı 3 önemli yapıttan söz ediyoruz: Bir Yanılsamanın Geleceği (1927), Kültür İçinde Huzursuzluk (1930), Kitle Psikolojisi (1921). Bu üç yapıt da döneminin kültür tarihinin kilometre taşları sayılabilir. Özellikle Kitle Psikolojisi, büyük bir öngörüyle neredeyse Hitler’in habercisi olarak görülebilir. Kültür İçinde Huzursuzluk’ta da Freud insanın otoriteye gereksinimini ele alır.  
Published 08/09/04
Freud’a göre edebiyat dünyasında 3 başyapıt vardır: Sofokles’in Kral Oidipus’u, Shakespeare’in Hamlet’i, Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler’i. Ve Freud bu üç başyapıtta da ortak noktanın babayı öldürmek olduğunu vurgular. Oğullar ancak babadan kurtulduklarında özgürlüğe kavuşurlar. Kral Oidipus babayı öldürüp bunu “yazgı” olarak niteler. Hamlet ise amcası öldürmeseydi kendisi babasını öldürecektir, o yüzden de babasının öcünü almak için amcasını öldürmekte tereddüt eder. Karamazov...
Published 08/02/04
Bu bölümde bir konuğumuz var: Yazar Mario Levi ile Freud'un Yahudi diasporasında yaşamasının onun dünyasındaki önemini konuştuk.
Published 07/26/04
Freud 1913 yılında Totem ve Tabu kitabını yayımlar. 1906’dan beri üzerinde çalışmaktadır. En eski insan toplumlarında bile iki önemli yasağın bulunduğunu görmüştür. İlkel toplumlar ve özellikle Avustralya yerli kabileleri üzerine yoğunlaşır ve görür ki çok ilkel koşullarda yaşamaktadırlar, barınakları yoktur, sistematik bir dinleri yoktur, ama iki önemli yasakları vardır: Grup içi evlenme/cinsel ilişki ve grup içinde birbirini öldürmek. Bu yasaklar Freud’a çok ilginç gelir. Neden grup içinde...
Published 07/19/04
Didik Didik Freud'un bu bölümünde, Serol Teber ve Şenol Ayla, Freud'un yapıtlarında din kavramı üzerinde duruyorlar.
Published 07/12/04
Didik Didik Freud'un 10. bölümünde Serol Teber ve Şenol Ayla, Freud ile, İngiliz yazar Arthur Conan Doyle’un meşhur roman kahramanı Sherlock Holmes ve Edgar Allen Poe'nun kitaplarında karşımıza çıkan dedektif Mösyö Dupin arasındaki benzerlikleri ele alıyorlar.
Published 07/05/04
Freud arkeolojiye özel bir ilgi duymakta ve psikanalizi de ruhun arkeolojisine benzetmektedir.  Yoğun melankolik dönemlerinde odasına kapanır ve duvarındaki Gradiva rölyefi replikasını saatlerce seyreder. ‘Küller Altından Çıkan Aşkın Tanrıçası’ Gradiva’da gördüklerini yorumlamaya çalışırken Freud yine sırtını sanata dayar. Alman yazar Wilhelm Jensen’in ‘Gradiva: Bir Pompei Fantezisi’ adlı romanı üzerine 1907’de psikanalizle edebiyatı bağlayan bir deneme yayımlar, ‘Der Wahn und die Träume in...
Published 06/28/04
Didik Didik Freud'un 8. bölümde Freud, babasının ölümünün ardından Oidipus kompleksini tanımlamaya doğru yol alırken Shakespeare’e başvuruyor: Hamlet babasının öcünü almak için amcasını öldürmek istemekte ama kararsız davranmaktadır. Freud, ‘Hamlet kararsızlığı’ olarak adlandırdığı bu durumu, kendi çocukluğunda babasına karşı duyduğu hislere benzetir ve babayı öldürüp anneyle evlenme isteğini tanımlar. Freud’a göre “Hamlet’in bilinci, onun bilinçdışındaki suçluluk bilincidir.” Hamlet,...
Published 06/21/04
1894’te Freud, “Cinsel içgüdülerde saklı ya da yoğunlaşmış enerji yüküne libido adını verdim” der ve ‘libido’ kavramının adını koyar, ‘içgüdü’yü tanımlar ve ‘bilinçdışı’nı psikanalizin temel kavramlarından biri olarak kullanmaya başlar. Hastası olan on sekiz genç kadının analizini sunarak ‘Kışkırtma teorisi’ni ortaya atar. Bu kadınların hepsi çocukluk dönemlerinde aile içinde cinsel tacize uğramış ve erişkin yaşlarda çeşitli nörotik belirtilerle hekime başvurmuşlardır. Kışkırtma teorisi...
Published 06/14/04
O dönem Avrupa’sının “en özgür, en dışa dönük, en kapasiteli, en zeki kadınlarından olup aynı zamanda da yüzyılın en zeki insanlarıyla birlikte olmasıyla da ünlü”  Lou Andreas Salomé. Salomé, önce Nietzsche ile birlikte olur, sonra Rilke ile büyük bir aşk yaşar. Salomé ile Freud tanıştıklarında, oturup aralıksız 10 saat konuşurlar. Freud o günden sonra hiçbir önemli yazısını ya da kitabını ilk önce Salomé’ye gösterip onun önerilerini, eleştirilerini ve onayını almadan yayınlamaz… Freud’un...
Published 06/07/04
Anna O, Breuer’den çocuğu olacağını söylüyor, Breuer korkuya kapılıp Anna O’nun tedavisini o an bırakıyor, Freud Breuer’le arkadaşlığı bırakıp kendisine yeni bir yakın dost buluyor, yeni yakın dost Dr. Fliess’in karısı Freud’u çok kıskanıyor, Fliess ölünce karısı Freud’un mektuplarını açık artırmaya çıkarıyor, Freud bu mektuplar okunacak diye çok korkuyor, Avrupa aristokrasisinin ünlülerinden Marie Bonaparte mektupları satın alarak Freud’u kurtarıyor ve Freud’un hayatına giriyor, Freud Alfred...
Published 05/31/04
Freud 1885-1886 arasında sadece altı ayı Paris’te geçirir ama Paris, hayatının dönüm noktası olur. Paris’in gece hayatına katılır, Louvre Müzesi’ni gezer, Michelangelo’nun eserlerini görür; insanın toplumsal, kültürel ve dinî baskılardan kurtulması, bireyselleşmesi ve özgürleşmesi üzerinde düşünmeye başlar. Bu bölümde ayrıca dünyanın ilk psikanaliz hastası kabul edilen Anna O’nun öyküsü ve Freud ile Josef Breuer’in birlikte yazıp 1895’te yayımladıkları, modern psikiyatrinin ilk büyük kitabı...
Published 05/24/04
Bu bölümde Didik Didik Freud’da Freud’un evliliği, cinsel hayatı, evindeki despotluğu, çocukları ile ilişkisi, müziğe tahammül edememesi, teknolojiden nefreti, gardırobu, çorapları, kısacası ev hali var...
Published 05/17/04
Serinin bu ikinci bölümünde Serol Teber ile Şenol Ayla, Freud'un eğitimini didikliyor.
Published 05/10/04
19 hafta boyunca Freud'e yoğunlaşacak programa giriş niteliğinde bir yayın.
Published 05/03/04