Böyle mübarek aylarda insanlık için tazarru ve niyazlarda bulunma! | Mizan | M. Fethullah Gülen
Listen now
Description
Vardı, hani bir vecizede vardı: “Derdi dünya olanın, dünya kadar derdi olur!” Bence dünyaya ait hiçbir meseleyi dert edinmemek lazım; nasıl olsa gelip-geçicidir bunlar. Onlara ehemmiyet verir, onları gözünüzde büyütürseniz, onların altında kalır ezilirsiniz. Elden geldiğince o mevzuda temkinli olmalı ve görmezden gelmeli onları. Karakterlerinin gereğini yapıyor… كُلٌّ يَعْمَلُ عَلَى شَاكِلَتِهِ “Her insan kendi seciye ve karakterine göre davranır.” (İsrâ, 17/84) يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا عَلَيْكُمْ أَنْفُسَكُمْ لاَ يَضُرُّكُمْ مَنْ ضَلَّ إِذَا اهْتَدَيْتُمْ “Ey iman edenler! Siz kendinizi düzeltmeye bakın! Siz doğru yolda olduktan sonra sapanlar size zarar veremez.” (Mâide, 5/105) “Kendinize bakın!” diyor Kur’an-ı kerim. Kendi kusurlarınızı görmeye çalışın. Falan size zulmettiği zaman bile, “Acaba biz, Rabbimize karşı vazife ve sorumluluklarımızın hangisinde kusur yaptık ki, Cenâb-ı Hak, birilerini bize musallat etti!” Şu virüsü musallat eder Allah, zelzeleyi musallat eder, fay kırılmasını musallat eder, çekirgeyi musallat eder, güvercini musallat eder, eder eder, Allah celle celâluhu. Ancak Allah’ın (celle celâluhu) “imhal”leri vardır; “ihmal”leri değil, “imhal”leri vardır. Mehil verir, Erhamü’r-Râhimîn’dir O (celle celâluhu), Rabbü’l-âlemîn’dir. Herkes böyle bir kusur işlediğinde onu hemen cezalandırırsa, yeryüzünde yine Kur’an-ı Kerim’in değişik yerlerde farklı ifadelerle beyan buyurduğu gibi yürüyen bir tane canlı kalmaz. Evet, çünkü herkes şöyle-böyle bir günah işler, bir zulümde bulunur. Dolayısıyla Allah onu cezalandırınca, o gider; şunu cezalandırınca, o gider; bunu cezalandırınca, o gider; hiç kimse kalmaz. Oysaki öyle değil. Allah’ın (celle celâluhu) imhalleri vardır ki insan kendine gelsin, aklını başına alsın, o kusurdan vazgeçsin, sevaba yönelsin, arınmaya koşsun, Allah (celle celâluhu) da onu bağışlasın, affetsin. اَللَّهُمَّ إِنَّكَ عَفُوٌّ كَرِيمٌ تُحِبُّ الْعَفْوَ فَاعْفُ عَنَّا، يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ * اَللَّهُمَّ اغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا، يَا غَفَّارُ، يَا سَتَّارُ، اِغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا كُلَّهَا، وَاسْتُرْ عُيُوبَنَا كُلَّهَا “Allahım, şüphesiz Sen affetmek şanından olan Afüvv, ikram u ihsan denince akla gelen yegâne Kerim’sin; affetmeyi çok seversin. Bizi affeyle, ey Erhamerrahimîn. Bizi yarlığa, merhamet buyur bize. Ey Gaffâr, ey Settâr, günahlarımızın tamamını mağfiret buyur; bütün ayıplarımızı setreyle.” Böyle mübarek aylarda, insanlık için, kendiniz için bu türlü tazarru ve niyazlarda bulunma mevzuu çok önemli bir şey. Allah, ona denk getirdi; hem Ramazan’ın sevabı, hem orucun sevabı, hem geceleri kalkıp ihya etmenin sevabı.. unutulmuş teheccüdleri kılmanın sevabı.. secdeyi derinlemesine duymanın, hadiste buyurulduğu üzere O’na (celle celâluhu) en yakın olma hâlini duymanın sevabı… Hakikaten başınızı yere koyduğunuzda, O’na en yakın olduğunuzu hissederek, “Allah’ım! Ne olur şunu lütfeyle, bunu lütfeyle!” deme mevzuu, Cenâb-ı Hakk’ın ayrı bir lütfu, ayrı bir ihsanı oluyor size. Bela ve musibetleri asla başkalarına fatura etmemeliyiz; bilakis kendimizden bilip hemen istiğfar ve tevbeye yönelmeliyiz!.. Bu arada, “Falanlar filanlara zulmetmişlerdi de, filanlar haksızlıkta bulunmuşlardı da, dolayısıyla onların bu zulümlerinden dolayı geldi!” gibi düşünce ve sözler ile bunları başkalarına fatura etmek suretiyle işin içinden sıyrılmaya çalışmamak lazım. Bu türlü
More Episodes
*Amr ibn As, Halid ibn Velid ve Ebu Süfyan gibi insanların birden amudî yükselişlerine hayret ediyorum. Mesela; gerçek insanlık ve beklentisizlik ufkuna doğru dikey yükselenlerden biri olan Amr ibn As (radıyallahu anh) kendisine ganimet verilmek istendiğinde: “Ya Rasûlallah, ben ganimet için...
Published 05/03/24
Published 05/03/24
*Îsâr; insanın kendi ihtiyacı olduğu halde diğer muhtaçların ihtiyaçlarını öne çıkarıp onları gidermesi, kardeşlerini kendine tercih etmesi, toplumun menfaat ve çıkarlarını şahsî çıkarlarından önce düşünmesi ve yaşama zevkleri yerine yaşatma hazlarıyla var olması demektir. Adanmış ruhlar öyle...
Published 05/02/24