Description
Bu masallar yapay zekaya yazdırılıp seslendirilmiştir.
Siz de ücretsiz olarak bir çocuğa özel masal yazdırın: https://cagrisarigoz.com/masal
"Leyla'nın Kayıp Rengi"
Bir zamanlar minik bir köyde, gökkuşağının tüm renkleri gibi neşeli ve cıvıl cıvıl bir çocuk yaşarmış adı Leyla imiş. Leyla, köyün en renkli bahçesinde, çiçeklerle dolu bir evde yaşarmış. Her gün sabahın erken saatlerinde annesiyle birlikte uyanır, güneşin ilk ışıklarıyla birlikte kuşlara yem verir, çiçeklere su verir ve en sevdiği oyuncağı, yünlerden örülmüş bir kuzu ile oyunlar oynarmış.
Leyla'nın en yakın arkadaşı, köyün en yaşlı ve bilge kedisi Miyav Hanım'mış. Miyav Hanım, Leyla'ya her gün yeni bir hikaye anlatır ve ona dünyanın dört bir yanından masallar fısıldarmış. Leyla, bu masalların içinde yaşadığı için, her zaman hayal kurar ve düşlediği serüvenlerin peşinden koşarmış.
Bir sabah, Leyla uyanıp dışarı çıktığında gökyüzünün biraz solgun olduğunu fark etmiş. Güneş hala parlıyormuş ama gökkuşağından bir renk eksikmiş. Köyün üzerinde her zaman parlayan o muhteşem gökkuşağının mavisi kaybolmuş. Leyla'nın içi bir tuhaf olmuş ve hemen Miyav Hanım'ı bulmaya koşmuş.
Miyav Hanım'a durumu anlattığında, Miyav Hanım derin bir düşünceye dalmış. "Leyla," demiş Miyav Hanım, "Gökkuşağının mavisi çok değerli bir renk, onu yitirmek büyük bir kayıp. Bu renk ancak en saf kalpli bir çocuk tarafından geri getirilebilir."
Leyla cesur bir kız olduğu için, hiç düşünmeden gökkuşağının mavisi için bir yolculuğa çıkmaya karar vermiş. Anneciğine veda edip, yün kuzusunu ve bir sırt çantasını alıp yola koyulmuş. Köyden ayrılıp ormanın derinliklerine doğru yürümüş.
Ormanın içinde, Leyla birçok hayvanla karşılaşmış. Önce, bir sincaba rastlamış. Sincap, Leyla'ya kış için yemiş toplayışını göstermiş ve "Senin de bir şeyler toplaman gerekecek," demiş. Leyla, sincabın sözlerini düşünerek yürümeye devam etmiş.
Bir süre sonra, bir geyik karşılamış Leyla'yı. Geyik, Leyla'ya ormanın en güzel çiçeklerinden bir demet vermiş ve "Çiçeklerin güzelliği, kayıp rengi bulmanda sana yardımcı olacak," demiş. Leyla, çiçek demetini koklayıp yola devam etmiş.
Gün batımına doğru, Leyla bir dağın eteklerine ulaşmış. Yolculuğun sonunda, bir gölün kenarında yaşayan ve renklerin koruyucusu olduğuna inanılan efsanevi bir kuşla karşılaşmış. Kuş, Leyla'ya gökkuşağının mavisi için üç görev vermiş: birinci görev, sincabın öğüdünü dinleyerek ormandan en tatlı meyveyi bulmak; ikinci görev, geyiğin verdiği çiçeklerle güzelliği paylaşmak; üçüncü ve son görev ise, Leyla'nın en değer verdiği şeyi, yani yün kuzusunu feda etmekmiş.
Leyla, meyve arayışında sincaplarla dost olmuş ve onların yardımıyla ormanın en tatlı meyvesini, bir ananası bulup getirmiş. Geyiğin demetinden aldığı çiçekleri, ormandaki tüm canlılarla paylaşarak güzellikleri yaymış. Ancak son görev, yün kuzusunu vermek, Leyla'nın kalbini kırmış. Ama mavilikleri geri getirmek için, gözü yaşlı bir şekilde kuzusunu kuşa uzatmış.
Kuş, Leyla'nın bu büyük fedakarlığını gördükten sonra, gökyüzüne doğru uçmuş ve aniden tüm gökyüzü parlamaya başlamış. Gökkuşağının kayıp mavisi geri gelmiş ve hatta daha da parlak bir hale bürünmüş. Leyla, maviliğin geri gelmesinin sevinciyle havalara uçarken, bir de bakmış ki, kuş yün kuzusunu geri getirmiş. Çünkü gerçek fedakarlık, sevgiyle ödüllendirilirmiş.
Leyla, köyüne döndüğünde, herkes onun kahramanlığını konuşmuş. Köyün her köşesi gökkuşağının mavisiyle ışıldamış ve Leyla, köyün en sevilen kızı olmuş. O günden sonra Leyla, köydeki çocuklara renklerin önemini ve birlikte yaşamanın güzelliğ