Description
Beraat Kandili, Şaban Ayı’nın 15. gecesi kutlanıyor. Beraat; temize çıkmak anlamına gelen bir kelime. Mahkemeye sanık olarak girer kişi; ya mahkûm edilir ya da beraat eder. Beraat eden, suçsuz bulunan kişidir.
Öyleyse Allah ile ilişkilerimizde bir mahkûm olmak var. Neye mahkûm olmak? Cehenneme mahkûm olmak. Bir de beraat etmek var; yani Allah'ın cennetine girmek. Şu kâinat üzerinde sevgili kardeşlerim, bizim dünyamızın dışında birçok gezegende hayat olduğunu Allahû Tealâ 27 tane âyette ifade buyurmuş. Bu gezegenlerin her birinde hayat var. Bizim gibi insanlar var. Zaten Kur’ân-ı Kerim, kaç âyet-i kerimede: “Yerlerdeki insanlar, göklerdeki insanlar, ikisinin arasındaki insanlar.” diyor.
Öyleyse sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım, ya beraat eden insanlar ya da beraat edemeyenler söz konusu. Ve ayırım, gene aynı ayırım: Allah'a ulaşmayı dileyenler veya dilemeyenler. Beraat edenler; Allah'a ulaşmayı dileyenler. Beraat edemeyenler; Allah'a ulaşmayı dilemeyenler. Allahû Tealâ buyuruyor: “Biz, resûllerimizi göndeririz; âmenû olanları müjdelesinler, diğerlerini uyarsınlar diye (ikaz etsinler diye).” diyor.
6/EN'ÂM-48: .
Biz resûlleri “uyarıcılar ve müjdeleyiciler” olmaktan başka (bir şey için) göndermeyiz. Artık kim âmenû olur (Allah’a ulaşmayı dilerse) ve ıslâh olursa (nefs tezkiyesi ve tasfiyesi yaparsa) artık onlara korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.
Öyleyse uyarılma işlemi, cehennem konusunda bir ihtardır. Allahû Tealâ diyor ki: “Cehennem bekçileri, cehenneme gelenlere derler ki: Allah'ın nezirleri size buraya (cehenneme) geleceğinizi söylemediler mi?”
Mulk8
(Cehennem) nerede ise öfkesinden çatlayacak gibi olur. Oraya herbir grup atılışında onun (cehennemin) bekçileri onlara: “Size nezir (uyarıcı) gelmedi mi?” diye sordu.
67/MULK-9: Onlar (cehenneme atılanlar) dediler ki: “Evet, bize nezir gelmişti. Fakat biz onu yalanladık ve Allah hiçbir şey indirmemiştir, siz ancak büyük bir dalâlet içindesiniz, dedik.”
67/MULK-10:
Ve: “Eğer biz işitmiş veya akıl etmiş olsaydık, alevli ateş halkı arasında olmazdık.” dediler.
“Kâfirler zümre zümre cehennemin kapısına ulaşırlar ve onlara cehennem bekçileri derler ki: ‘Size Allah'ın nezirleri gelip de buraya (cehenneme) geleceğinizi (cehenneme ulaşacağınızı) söylemediler mi?’ Onlar da derler ki: Söylediler. (1) Ama biz onlara inanmadık. (2) Allah hiçbir şey indirmemiştir, dedik. (3) Biz, sizi apaçık bir dalâlet içinde görüyoruz, dedik. Eğer biz akıl etmiş olsaydık; burada; cehennemde mi olurduk?”
Muhteva açık ve kesin. İnsanların beraatını sağlamak sadedinde bütün insanlara mutlaka uyarı yapılır. Uyarı açık ve kesindir: Allah'a ulaşmayı dilemek.
Konumuz: Mürşid farzdır.
Mürşid farz mıdır, değil midir? Allahû Tealâ bu suali sormamızı bile zahid görüyor. Tam on tane âyet-i kerime Kur'ân-ı Kerim'de, mürşidi olmayanın dalâlette olduğunu söylüyor. İrşad makamına ulaşıp tâbî olmayan kişinin dalâlette olduğunu söylüyor, 10 âyet-i...
Published 07/14/23
Mutluluk. Allah bizleri bir araya getirdi; mutluluktan bahsetmek üzere. Allah’ın bizi ulaştırmak istediği yegâne hedef; mutluluk.
Öyleyse sevgili kardeşlerim, bir defa daha beraberce şu zaman dilimi içerisinde benimle birlikte mutlu olmayı istemez misiniz sevgili kardeşlerim? Allah'tan...
Published 05/30/23