Emanetlere riayet etmeyenin imânı yoktur. Ahde vefa etmeyenin dini yoktur!
Description
Bir hadîsde Peygamber Efendimiz (S.A.V) şöyle buyuruyor: “Emanete riayet etmeyenin îmânı yoktur. Ahde vefa etmeyenin dîni yoktur.” Emanete riayet etmeyen kişi ile îmân arasındaki ilişki nedir? Emanet, ruhunuzdur. Allahû Tealâ diyor ki:
33/AHZÂB-72:
Muhakkak ki Biz, emaneti göklere, arza ve dağlara arz ettik (sunduk, teklif ettik). Onu yüklenmekten çekindiler ve ondan korktular. Ve insan onu yüklendi. Muhakkak ki o (nefs), çok zalimdir, çok cahildir.
“Biz emaneti yere, dağlara, göklere teklif ettik de onlar emaneti yüklenmekten kaçındılar. Sonra insana teklif ettik. İnsan emaneti yüklendi. O insan ki; cahildir ve nankördür.”Allahû Tealâ insanın iki tane şartını veriyor; cehalet ve nankörlük (inkâr). Muradı ne? Yani insan cahil ve nankör olduğu için mi emaneti yüklenmiş? Hayır, değil. Burada Allahû Tealâ, emaneti yüklenenin sadece şu fizik vücut olmadığını, cahil ve nankör olan nefsin de fizik vücutla beraber ruha ev sahipliği yaptığını ifade ediyor. Fizik vücudumuz bir mekândır. Ruh da nefs de bu mekânın içinde ikâmet edenlerdir.
İkâmet müessesesi; bir yerde kalmak demektir. Allahû Tealâ acaba ne demek istiyor? Emanete riayet etmek müessesesi ve bir emanet; ruhumuz. Ruhumuzu, fizik vücudumuz ve nefsimiz beraberce yüklenmişler. Sorumluluk kendilerinde olmak üzere, beraberce bu vazifeyi üzerlerine almışlar. Ruh, muhtevasında %100 hasletler olan, bütün güzellikleri sînesinde toplayan, Allah’ın emirlerine mutlak itaat edecek olan, yasaklarını ise asla gerçekleştirmek istemeyen, hasletlerden oluşan bir müessesedir. Bir de nefsimiz var. Muhtevasında %100 afetler var. Allah neyi emretmiş, nefsiniz asla onu yapmak istemez. Allah neyi yasaklamış, onu da mutlaka yapmak ister.
İşte böyle bir dizayn neye dayalı olarak oluşuyor? Allahû Tealâ iki düşman kardeşi, insanın içinde devreye sokmuş. Birisi %100 geceyi temsil ediyor. Nefsin afetleri sebebiyle, nefsin kalbi kapkaranlıktır. %100 karanlık olan, hiç ışığı olmayan karanlık bir geceyi ifade eder. Ruhunuz ise tamamen nurdan oluşmuştur. %100 hasletlerden vücuda gelir. O da nurla temsil edilir, aydınlıkla temsil edilir. Ne kadar aydınlık varsa, o kadar da karanlık var olarak dünyaya getirildiniz. Nefsiniz %100 karanlıkları, korkunç afetleri ifade eder. Öfke, kin, kıskançlık, haset, isyan, iptilâlar… Hepsi nefsinizin afetleridir. Ruhun hasletleri ise onun tamamen tersidir.
• Nefsinizde düşmanlık var; ruhunuzda dostluk.
• Nefsinizde öfke var; ruhunuzda sükûnet.
• Nefsinizde küfür var; ruhunuzda îmân.
Konumuz: Mürşid farzdır.
Mürşid farz mıdır, değil midir? Allahû Tealâ bu suali sormamızı bile zahid görüyor. Tam on tane âyet-i kerime Kur'ân-ı Kerim'de, mürşidi olmayanın dalâlette olduğunu söylüyor. İrşad makamına ulaşıp tâbî olmayan kişinin dalâlette olduğunu söylüyor, 10 âyet-i...
Published 07/14/23
Mutluluk. Allah bizleri bir araya getirdi; mutluluktan bahsetmek üzere. Allah’ın bizi ulaştırmak istediği yegâne hedef; mutluluk.
Öyleyse sevgili kardeşlerim, bir defa daha beraberce şu zaman dilimi içerisinde benimle birlikte mutlu olmayı istemez misiniz sevgili kardeşlerim? Allah'tan...
Published 05/30/23