Description
Hepimiz birbirimizi sevmeliyiz sevgili kardeşlerim! Bu sevgi her yerimizden taşmalı. Sevdiğimizi etrafımızdaki insanlara belli etmeliyiz. Onları kalbimizden sevmek onlar tarafından bilinmediği sürece onlar için bir mânâ ifade etmez. Öyleyse sevenler sevdiğini belirtmeliler. Konuşmalarıyla, davranış biçimleriyle, o sevdiklerini mutlu etmek istikametindeki gayretleriyle ispat etmeliler bunu. Bunun neticesi ne olur? Bunun neticesi sevdikleri insanlardan da kendilerine sevginin geri dönmesi şeklinde tecelli eder.
Öyleyse bizler sevgili kardeşlerim, Allah’ın dostları isek bu Allah’ın dostu olmayı başka insanlara ispat etmeliyiz. Bu sadece sevgiyle, dışa vuran bir sevgiyle, başkalarının bizim onu sevdiğimizi hissettiği bir sevgiyle tahakkuk edebilir. Hepimiz Allahû Tealâ tarafından bir görevi gerçekleştirmek üzere yaratıldık. Bu, başka insanları mutlu etmektir.
Allahû Tealâ istiyor ki; sevelim. Buyuruyor: “Seviniz, sevdiriniz. Nefret etmeyiniz, nefret ettirmeyiniz!” Hepimiz için Allahû Tealâ’nın İndinde bir hedef söz konusu sevgili kardeşlerim! Bu hedef başkalarını mutlu etmektir. Ne zaman başkalarına mutluluk verebilirsek o insanı mutlu etmiş olmanın huzurunu biz de yaşarız, mutluluğunu biz de yaşarız. Allah kalbimize huzur verir, ferahlık verir. Bütün insanlar için Allahû Tealâ’nın yolunda başka insanları mutlu etmeye çalışmak Allah’ın temel hedefidir. İstiyor ki; herkes birbirini sevsin. İstiyor ki; herkes birbirini bu sevgi sebebiyle mutlu etmeye çalışsın. Eğer ‘A’, ‘B’yi mutlu ediyorsa ‘B’nin de içinden ‘A’yı mutlu etmek istikametindeki bir talep mutlaka gelecektir. İşte Allahû Tealâ’nın istediği şey budur. Bizim başkalarını mutlu etmemizin arkasında onların da bizi mutlu etmeye çalışması yer alacaktır.
İşte biz insanlar, etrafımızda her zaman birçok insanın bulunduğu bir bütünün parçasıyız hepimiz. Öyleyse etrafımızdaki insanları en büyük ölçüde mutlu etmeye çalışmalıyız ki; onlardan da bize, bizi mutlu edecek olan davranışlar geriye dönsün. Genel olarak insanlar kendilerine güzel davrananlara her zaman güzel davranmaya çalışırlar. Kötü davrananlara da surat asarlar. Bu da eşyanın tabiatına uygun bir sonuçtur.
Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ diyor ki: “Seviniz, sevdiriniz. Nefret etmeyiniz, nefret ettirmeyiniz!” Öyleyse hepimizin bir müşterek hedefi var: Sevmek. Hepimiz sevmeliyiz. Başka insanları sevmeliyiz ve bu sevgimizi onlara davranış biçimlerimizle, konuşma stilimizle, her halimizle ispat etmeliyiz. Bizim kalben onları sevdiğimizi onlara ispat edecek bir davranışta bulunmamamız halinde, nereden bilecekler bizim onları sevdiğimizi? Nereden bilecekler ki; onlar da bu sevgi sebebiyle, ‘biz onları seviyoruz’ diye onlar da bizi sevsinler? Öyleyse açık bir olguyla karşı karşıyayız. Bu karşı karşıya kaldığımız olgu; eğer biz etrafımızdaki insanları seviyorsak, o insanlara onları sevdiğimizi ispat etmeliyiz. İspat edersek ne olur? İspat edersek o, bizim tarafımızdan sevilen insanlar mutlu olurlar. Huzur içinde olurlar. Biz de onları mutlu ettiğimiz için mutlu oluruz.
Konumuz: Mürşid farzdır.
Mürşid farz mıdır, değil midir? Allahû Tealâ bu suali sormamızı bile zahid görüyor. Tam on tane âyet-i kerime Kur'ân-ı Kerim'de, mürşidi olmayanın dalâlette olduğunu söylüyor. İrşad makamına ulaşıp tâbî olmayan kişinin dalâlette olduğunu söylüyor, 10 âyet-i...
Published 07/14/23
Mutluluk. Allah bizleri bir araya getirdi; mutluluktan bahsetmek üzere. Allah’ın bizi ulaştırmak istediği yegâne hedef; mutluluk.
Öyleyse sevgili kardeşlerim, bir defa daha beraberce şu zaman dilimi içerisinde benimle birlikte mutlu olmayı istemez misiniz sevgili kardeşlerim? Allah'tan...
Published 05/30/23