Episodes
İkinci bölümü İsmet Özel’in sanat ve siyaset bağlamında ele aldığı fayda kavramı ile açıyoruz. Biz kendi izlenimlerimizi metinden yola çıkarak paylaşmaya devam edeceğiz. Şu var ki ortada sanatçı ya da siyasetçi diyebileceğimiz kişiler var mı? Bu nedenle de başlığa bir “vesaire” eklenmiş. Yani işin vesaire kısmına geldiysek bir şeylerin olmamasına dayanıyoruz demektir. Sanat, siyaset ve tefekkür alanı günümüzde artık vesaire kalibresine inen şeyler. Vesaire bir şeyler olduğuna işaret değil...
Published 11/13/23
Published 11/13/23
Andreas Balint Kovacs, Modernizmi Seyretmek, çev. Ertan Yılmaz Andrey Tarkovsky, Mühürlenmiş Zaman, çev. Füsun Ant Roland Barthes,Camera Lucida: Fotoğraf Üzerine Düşünceler, çev. Reha Akçakaya Gilles Deleuze, Sinema I-II “Hareket İmge”, “Zaman İmge” Andre Bazin, Sinema Nedir?, çev. İbrahim Şener
Published 10/28/23
Hayal, insanın istekleri, özlemleri yönünde kafasında meydana getirdiği bir suni ortam, bir zan, bir kuruntudur. Hayalden kuruntuya bir yol çıkar. Rüya ise insanüstü bir kuvvetin tesiri altında görülen ve benim gerçek kabul ettiğim bir istikamettir. Nedir rüya? İnanca bağlılığın insanüstü bir kuvvet tarafından insanda kavileşmesidir. Rüya hakikatin cüzüdür. Rüyanın yalan söyleme imkânı bulunmaz. Hayalse özü itibariyle hakikatten beslenen ama gerçeğin çölünden gelendir. Rüya düştür. O uykuya...
Published 10/14/23
* Pitirim Sorokin, Bir Bunalım Çağında Toplum Felsefeleri, çev. Mete Tunçay * Karl Marx, 1844 El Yazmaları * Alman İdeolojisi "Feuerbach" * Felsefe İncelemeleri, * Grundrisse
Published 10/01/23
Etika, Ortaçağ geleneğine göre yazılsa da anlaşılır bir kitaptır. Böyle şeylere yaklaşırken korkularımızı yenmeliyiz. Yine de çetrefilli bir kavramla karşı karşıyayız. Affect duygu olarak çevrilebilir, Latince kalıbıyla affectio duygulanış olarak karşılanıyor; Hilmi Ziya affection kavramına duygulanım demiş. Bunların aslında çok önemi yok. Eksik gibi tüm bu karşılamalar. Önemli olan bu kavramı tefekkür etmek. Kavramı bir şeyin üzerindeki her türlü tesir, etki alanı oluşturma hatta izler...
Published 09/22/23
E.H. Gombrich, Sanatın Öyküsü, Remzi Kitabevi Larry Shiner, Sanatın İcadı, çev. İsmail Türkmen, İstanbul 2017, 4. Basım L.N. Tolstoy, Sanat Nedir?, çev. Mazlum Beyhan, İstanbul 2019 Hans Belting, Floransa ve Bağdat; Doğuda ve Batıda Bakışın Tarihi, çev. Zehra Akarsu Yılmazer Walter Benjamin, Son Bakışta Aşk, çev.Nurdan Gürbilek
Published 09/06/23
Neden cehenneme övgü? Ya da cehenneme övgü olur mu? Çünkü aslında her gün cennet ümidi içinde cehenneme giden yola taş döşüyoruz aslında. Cenneti yeryüzünde yaratmaya çalışıp sonra da başka cennetler ediniyoruz. En sonunda da cennet kavramına dahi yabancılaşıyoruz. Cehenneme gidebileceğini kimse düşünmüyor zaten. Cehennem fikrini ilginç kılan şey de orada hep başkalarının acı çekeceği fikri. Bu da tam modern insanın vakarına uygun bir tarz. Cehenneme övgü denilmesinin bir nedeni de...
Published 09/02/23
Susan Sontag, Yoruma Karşı, çev. Osman Akınhay, İstanbul  2012 Bertrand Russell, Batı Felsefesi Tarihi, III Cilt Richard Sennett, Ten ve Taş; Batı Uygarlığında Beden ve Şehir, çev. Tuncay Birkan, İstanbul 2018 Slavoj Zizek, Ahir Zamanlarda Yaşarken, çev. Erkal Ünal, İstanbul 2014 Johan Huizinga, Homo Ludens; Oyunun Toplumsal İşlevi Üzerine Bir Deneme, çav. M. Ali Kılıçbay
Published 08/19/23
Dünyada bir yerimizin olduğu hakikatiyle şiir okumanın büyük bir ilişkisi vardır. Şiirokumak demek kimsenin oraya hücum edemeyeceği bir yurt edinmek demektir. Böyle bir yurt edinmiş kişinin aynı zamanda özü de gürleşecek kendinden emin olacaktır. Şiir okumak bizi ümmi kılar. Yani bir şekilde baştan almamıza müsait bir mecra oluşturur. Şiirin içinden çekip çıkarttığımız mesaj, şairin deyimiyle çığlık, homurtu, haykırış ya da inleme bizim ne olduğumuz ile alakalı olacaktır. Elbette içinde...
Published 08/11/23
Ludwig Wittgenstein, Tractatus Logico- Philosophicus, çev. Oruç Aruoba, İstanbul 2016 Platon, Diyaloglar, Ahmet Arslan, İlkçağ Felsefe Tarihi, 5 Cilt, Alfa Yayınları Walter Kranz, Antik Felsefe, çev. Suat Y. Baydur, İstanbul 1994 Wilhelm Capelle, Sokrates Öncesi Felsefe,
Published 08/07/23
Hiç de soğuk olmayan, sevgilisine yanıp tutaşan bir kız, İlk defa aşık olan bir oğlan okusun isterim yazdıklarımı, Arzunun anatomisini inceleyen benim gibi acı çeken biri Kendi tutkusunun yansımasını görüp, şaşkınlıkla haykırır: Gönül maceralarım hakkında yazan bu yazar bozuntusu da kimdir? Ovidius
Published 08/02/23
Theodor W. Adorno, Minima Moralia, çev. Orhan Koçak, Ahmet Doğukan, İstanbul 2012 Julien Benda, Aydınların İhaneti, çev. Cem Soydemir, İstanbul 2011 Michel Foucault, Kelimeler ve Şeyler, çev. M. Ali Kılıçbay Niccolò Machiavelli, Hükümdar, çev. Ayşe Cavdar, Gaye Demircioğlu, Dergah Yayınları Giambattista Vico, Yeni Bilim, çev. Sema Önal Akkaş, Doğu Batı
Published 07/23/23
William Blake, “Paranın bulaştığı hiçbir yerde sanat icra edilemez” demiş. Artık her şeyin bir piyasası vardır. Blake’nin sözünden sanatın yüce bir şey olduğunu hemen anlıyoruz ama değer diye atfettiğimiz kavramı estetiğinden ziyade bizlere beğenmek zorunda olduğumuz ya da nefret etmeyi dikte eden bir piyasa sistemi kurulmuştur. Sanat, estetik ve para arasında kurulan bir diyalektik ormanında yaşıyoruz. Estetik Aesthetic kavramı İngilizce’de 19. Yüzyıllarda görülemeye başlayan bir...
Published 07/17/23
Arthur Schopenhauer, Parerga ile Paralipomena: Ya da Kısa Felsefe Denemeleri I. Kitap, çev. Levent Özşar, İstanbul 2015 Edmund Husserl, Bunalım, çev. Levent Özşar, İstanbul 2016 Spinoza, Ethica, çev. Hilmi Ziya Ülken, Ankara 2018 G.W. F. Hegel, Tarih Felsefesi, çev. Aziz Yardımlı, 2006 (Vorlesungen Uber Die Philosophie der Geschichte) Martin Heidegger, Varlık ve Zaman, çev. Kaan Ökten, İstanbul 2018
Published 07/09/23
Anlamak için biraz çaba sarf etmenin gerektiği orijinal bir düşünürdür Ulus Baker. Muhakkak muhtelif okumalarla desteklenmelidir. Her insan anlaşılmak ister. Ama bazen de onun da dediği üzere "Her şeyi anlamak zorunda değilsiniz, anlamak yalnızca dünyayla ilişkimizin bir düzeyinden ibaret. Ama asla tümü değil." Düşünmenin imkanlarını zorlayan herkes anlamanın da kapılarını zorlayacaktır. İnsan çoğu zaman kendisinin büyük bir imkan olduğunu unutuyor.
Published 06/22/23
Ragıb El İsfahani, Müfredat Şemseddin Sami, Kamus-i Türki, Bedia Akarsu, Felsefe Terimleri Sözlüğü Francis E. Peters, Antik Yunan Felsefesi Terimleri Sözlüğü Raymond Williams, Key Words, Özel bir şekilde sözlük alıp okumak elbette illa sözlük okuyacağız diyenlere bir şey diyemeyiz ama bu biraz da entelektüel cilayla geçici bir biçimde parlatılmış bir cehaleti andırır. Kamus namustur. Bir toplumun kodları, nomosu, ahlakı, birikimi ve hafızası lügatlerde saklıdır. Kelimelerin...
Published 06/16/23
İdeolojinin Yol Açtıkları: YANILSAMA (İLLUSİON) YANLIŞ BİLİNÇ (FALSE CONSCİOUSNESS) GERÇEK DIŞILIK (UNREALİTY) UPSİDE DOWN REALİTY (TEPETAKLAK GERÇEK) ortaya çıkıyor.
Published 06/08/23
Fernand Braudel, Uygarlıkların Grameri, İmge Server Tanilli, Uygarlık Tarihi, Cumhuriyet Kitapları Eric J. Hobsbawn, Kısa 20.yüzyıl: 1914-1991 Aşırılıklar Çağı, Everest John Lukacs, 20. Yüzyılın Sonu, Ketebe Oral Sander, Siyasi Tarih 2 Cilt, İmge
Published 06/02/23
İlk baskısının tarihi 1985. Beethoven diyor ki “Benim gözlerimle işittiğimi, sizler kulaklarınızla göreceksiniz.” Sözümüzün gözleri olsaydı Taşları Yemek Yasak kadar dokunaklı olmasını isterdiniz. En büyük dileğimiz gözden geçmiş olmak. Sözle hizaya gelmektir. Çünkü gözün krallığında yaşıyoruz. Gözetleniyoruz ve gözlüyoruz. Lakin bir şeyler görüyor musunuz? İsmet Özel buna mukabil kullanıyor surat asma hakkını. Taşları yemek neden yasak? Çünkü yüklerimizden kurtulmamız lazım....
Published 05/27/23
Eserler: Soren Kierkegaard, Korku ve Titreme, Pinhan Cemil Meriç, Işık Doğudan Gelir, İletişim Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdüşt Malik Bin Nebi, İslâm Dünyasında Fikir ve Put Edward Said, Entelektüel: Sürgün, Marjinal, Yabancı, Ayrım
Published 05/21/23
İdeanın Grekçe’den geldiği malum. Platoncu, evrensel gerçekliktir. Görmek manasına gelen “idein” den gelmektedir. Görünen biçim Fransızca’da forme visible gibi bir şeye tekabül ediyor. Fikir ve misal olarak da anlayabiliriz. Platon buna değişmeyen öz diyor. Şeylerin ilk örneğidir. Haliyle bu kendiliğinden var olur. Duyularla değil anımsama yoluyla (Platon buna anamnesis diyor) hatırlanır. Duyularla görüngüler yani fenomenler algılanabilir. Dünya akılla kavranır, duyularla değil. Antikçağ’da...
Published 05/18/23
Yaşadığımız hayatın her anı bir felsefeye tekabül eder. Eğer yaşadığımız hayatın felsefesi olmasaydı zaten eksik olan hayatımız bütünüyle yaşanmaz olacaktı. Saint Augustos saadete erme maksadı dışında felsefenin bir manasının olamayacağını iddia ediyor. İşin aslı felsefe bizzat konforlu olan hayatımıza bir saldırı olmalıdır. Felsefe insanı rahatsız etmelidir.
Published 05/07/23
İsmet Özel, Üç Mesele, Tiyo Yayınları Hannah Arendt, İnsanlık Durumu, İletişim Yayınları Edward Said, Şarkiyatçılık, Metis Cemil Meriç, Mağaradakiler, İletişim F. Nietzsche, Deccal, 3. bölümle birlikte derine çıkma sıklığımızı arttırmaya çalışacağız. Düşünme gücümüzü arttırarak, doğru bildiğimiz pek çok şeyin yanlışlandığının ağırlığını hücrelerimizde hissetmeye devam edeceğiz. Eğer sıradan bir okur olmaktan çok fikre ve düşünceye talipsek kitaplar taleplerimizi karşılayacaktır. İnsan...
Published 04/27/23
Kitabımızın serlevhası ihanete uğrayan fikirler intikamlarını alırlar iddiasına dayanır. Malik bin nebi en önemli fikirlerini bu kitapta sunmuştur diyebiliriz. Kitabımız fikirlerin doğumundan ölümüne kadar yaşadığı sürecin serencamını anlatıyor. Çok çarpıcı bir metin. İslam dünyasında sorun olarak bilinmesi gereken şey fikirlerine ihanet eden bir kitle oluşturması. Evet kitle ve bu kitle artık cemiyetleşemiyor. Çünkü Nebi’nin ifadesiyle fikirlerine ve değerlerine sürekli ihanet ediyor....
Published 04/23/23