Episodes
Altılı Masa konusunda kafalar karışık. Erdoğan’dan bıkmış kitlelerdeki beklenti o kadar yüksek ki, uzayıp giden buluşmalar serisi kolayca yılgınlığa dönüşüyor. Adayın geciktirilip spekülasyonlara fırsat verilmesi, masadan habire çatlak seslerin duyulması, “Bunlardan bir şey çıkmayacak” umutsuzluğunu besliyor. Rutine binen toplantılar, ilk baştaki heyecanı yaratmıyor. İktidarın seçim kampanyasını başlatmasına karşın Millet İttifakı’nın hala “Komisyon kurduk, çalışıyoruz” aşamasında olması,...
Published 11/16/22
İstiklal’de patlayan bomba, iki gündür herkesin dilinde… Herkesin bir teorisi var: En yaygını, “Seçim yaklaştı, kaos planı devreye sokuldu” teorisi… Ama dış güçlerden, PKK’ya, IŞİD’den istihbarata kadar pek çok muhtemel failin adı da dolaşımda… ilginç olan, pek az insanın hükümetin dediklerine inanması…
Published 11/15/22
Bomba, patladığı andan itibaren, Türkiye’de seçim öncesi, iç ve dış politikada birçok değişim ihtimalini tetiklemiş oldu. Somut sonuçlarını çok yakında daha net göreceğiz.
Published 11/14/22
Dikkat ederseniz, sürekli Batı’nın kendisini devirmek için planlar yaptığını iddia eden Erdoğan hiç bu konuya girmiyor artık. Neden? O suçladığı emperyalist Batı, çıkarı gerektirince kendisinin safına geçti, eleştiriyi kesti de ondan… Hep söylüyorum: Türkiye’de bir değişim olacaksa Batı sayesinde değil, Batı’ya rağmen olacak.
Published 11/10/22
Kolivar, kendisini tutuklayan hâkime “Sözlerim yanlış anlaşıldı” diyeceği yerde “Sözlerimi kanıtladınız” da diyebilirdi. Amaç, seçim yaklaşırken ağzını açanı pişman edip topluma korku salmaktır. Ekmek bahane, ezmek şahane…
Published 11/09/22
Kürtler hayatta AKP’ye oy vermez de, “Hepinize lanet olsun” deyip sandığı protesto ederse, bunun ne sonuç doğuracağının farkındalar mı?
Published 11/08/22
CHP sözcüleri, “bunun hukukta yeri olmaz, vicdanlar kabul etmez” gibi romantik açıklamalar yapacaklarına, karar çıktığında ne tepki vereceklerini planlasalar daha iyi olur. Çünkü İmamoğlu’nun kellesini de verirlerse sıra Kemal Kılıçdaroğlu’na gelecek, belli…
Published 11/07/22
Şimdi, iktidarının 20. yılında, kendisini iktidara getiren koşullar yeniden oluşmuş durumda: Ekonomik kriz, yolsuzluklar ve yorgun bir iktidar… Siyasal İslamcılar, 20 yıl önce, bir kriz ortamında yoksul kitlelerin kendilerine verdiği şansı kendilerini zengin etmek için kullandı. Merkez siyaset eski hatalarını tekrarlamazsa bu kez onlar, sekiz ay sonra sandığa gömülecekler.
Published 11/02/22
Belli ki, ülkenin muhalefetinin karargâhını dinlemişler, kullanmak için ortam kolluyorlar. Böyle bir dinleme skandalı, ABD’de Watergate’i yaratmış, hükümeti devirmişti. Devletin istihbaratını, polisini, askerini muhalefete karşı kullanmak, yolun sonuna geldiklerini kanıtlayan son çılgınlıktır. Muhalefet, korkmadan bu çılgınlığın üzerine gitmeli, devlet zorbalığına karşı kararlılıkla sivil siyaseti savunmalıdır.
Published 11/01/22
Brezilya’da sadece Lula kazanmadı, yoksullar kazandı, Amazon ormanları kazandı, silahlanmaya karşı mücadele kazandı. Dünyada otoriterliğe, azgın sermayeye karşı savaşanlar kazandı. Umut kazandı. Latin Amerika’dan yayılan bu rüzgârın Polonya’dan Macaristan’a, Belarus’tan Tunus’a, Endonezya’dan Guatemala’ya, Botswana’dan Türkiye’ye dek esmesi umuduyla... Darısı başımıza!
Published 10/31/22
Türk Tabipleri Birliği’ni davet edip “Gelin şu iddiaları birlikte inceleyelim” demek yerine ​iddiaların soruşturulmasını isteyen Şebnem Korur Fincancı’yı hapse atarsanız, kuşkuları güçlendirirsiniz.
Published 10/26/22
Meslektaşlarımız kendisi bilir; ancak çıkardığı sansür yasasının mürekkebi kurumadan, gazetecileri ev baskınlarıyla tutuklattığı günün akşamında muhaliflerine balmumlu davetiye yollayana ancak “Hadi ordan” denir.
Published 10/25/22
Türkiye’de doğan Suriyelilerin Türkiye’yi ele geçirmesinden korkan ya da “PKK”nın 10-15 çocuk doğurmasından paniğe kapılan Türkler için ibretlik hikâye… Evet, bu fikre hazır olun: Belki 50 yıl sonra Türkiye’yi de, istanbul doğumlu bir Suriyeli genç yönetecek. Çünkü yurtseverlik, etnik kimliğinizle, aile köklerinizle, dinsel, cinsel tercihlerinizle ilgili bir şey değil; en yurtseverler, çalıp çırpmadan işini en iyi yapanlardır.
Published 10/24/22
Ne demek istediğini herkes anladı aslında: “PKK” derken Kürtleri kastetti; karşısındaki Türk kadınına, “Kürtler çok ürüyor, siz de doğurun” demek istedi. Böylece Kürtlerin çocuk yapmasını terör faaliyeti gibi sunarken, Türklerin çocuk yapmasını bir güvenlik meselesi gibi gösterdi. Tek kelimeyle korkunç… Bu lafları, devletin başındaki adamın zihni melekelerinin zayıflamasıyla ya da ırkçı ideolojik mazisiyle açıklamak yetmez. Burada, herkese ağzına geleni söyleyebilme cüreti ve herkesin...
Published 10/19/22
Biz giyotin başımıza inmeden, sansür gerekçelerini sayarken bütün o yasaklanan haberleri yeniden duyurmuş olduk; Sayıştay raporundan Damat’ın titreşen yüzüğüne, torba içindeki kemiklerden Albayrak’a verilen kıyak ihalelere kadar… Bu da size dert olsun.
Published 10/18/22
Aramızdaki temel ve büyük fark şu: Siz, önüne geçilmez, er ya da geç gelecek, göklerden gelen bir karar olduğu inancıyla, önüne geçilebilecek bütün facialara pişkince yüz çevirebiliyorsunuz. Biz, her şeyin başka türlü olma ihtimaline inandığımız ve onun olması için mücadele ettiğimiz için de bizi inançsızlıkla suçluyorsunuz.
Published 10/17/22
Muhalefet, Erdoğan’ın çizdiği sınırlar içinde kalmaya mahkûm demektir. Oysa çoğumuz kendi tecrübemizden biliriz: Ergenlik, ebeveyninin “Âlem ne der” korkusunu yendiğinde biter. Muhalefete bu yolda kolaylıklar dileyelim.
Published 10/12/22
Bugüne kadar eleştirileri ya bas bas bağırarak veya kafa ya da çene okşayarak geçiştiren Soylu, -Schiller’in dediği gibi- bir gün kendi saadetine yenilir elbet… Ama onun ve onun gibi mağrurların yenilmesi için, başta muhalefet olmak üzere herkesin “evindeki yabancı” konusunda tetikte olması şart…
Published 10/11/22
Öcalan’dan nefret edebilir, anılmasına tepki verebilir, gücünüzü kullanıp gösterileri yasaklayabilirsiniz; ama parlamentoda görev yapan, halkın meşru temsilcisine polisi saldırtıp ayağını kırdıktan sonra bir de marifetmiş gibi savunursanız bunun adı “devlet terörü” olur. Ve devlet terörü, yasal kılıf altında yasadışı bir zorbalık olduğu için, her terör eyleminden daha tehlikelidir.
Published 10/10/22
Bence CHP lideri, önce önüne tespih koyup başörtüsü yasası çıkararak muhafazakârların oyunu alabileceği fikrini veren danışmanını kızağa çekmeli, sonra da ev stüdyosunu yeniden halkın canının yandığı yere, mutfağına taşımalıdır.
Published 10/05/22
Biz gazeteciler, 12 Mart’tan 12 Eylül’e nice darbede baskı görmüş, Menderes’ten Özal’a, türlü çeşit otokratın sansürünü savuşturmuşuz; Şair’in deyişiyle “tüzüklerle çarpışarak” büyümüşüz; bununla da başederiz. Asıl onlar, sansürcülerin sonuna bakıp korksun.
Published 10/04/22
Vandallığın böyle önünün açıldığı, kollandıkça azgınlaştığı yerde çare, önce balığı baştan kokutan rol modelin def edilmesi, sonra şiddetin en ağır şekilde cezalandırılması, en önemlisi örgütlü iyiliğin devreye sokulup barbarlığın geriletilmesidir. Ancak birbirimize sahip çıkarak kötülüğü yenebilir, insanı yaşatabilir, yaralarımızı sarabiliriz.
Published 10/03/22
Önyargısız olan herkes, son dönemde altılı ittifakın, yaklaşan seçime dair umut vermekten uzak olduğunu, beklentiyle güven arasındaki dengenin bozulduğunu görüyor. Liderler tepede birbirini ziyaretler ededursun, kurmaylar altta neredeyse birbirinin gözünü oyuyor. “Kim aday olacak” spekülasyonlarına izin verilmesi, bir türlü somut alternatif politikaların gündeme getirilmemesi de cabası…
Published 09/28/22
Hazırlıklı olmalıyız: Türkiye, 2015 tuzağına yeniden düşürülmek istenebilir. Kimi iç güçler, dış güçler, kullanışlı örgütler buna destek verebilir. Önemli olan Türkiye’nin tuzağa düşmeden bu girdaptan çıkmasını isteyenlerin ne yapacağıdır. Uzaktan izlemenin, şiddetle kınamanın, hemen “milli beka sorunu” deyip iktidara yanaşmanın bir işe yaramadığı görüldü. Şimdi her tür provokasyona karşı kitleleri uyarmanın, sürekli tetikte olmanın ve anında demokrasiden yana aktif tavır koymanın zamanıdır....
Published 09/27/22
Avrupa, uzun süre görmezden geldiği yoksulluk, gettolaşma, işsizlik, ırkçılık, göç gibi sorunlarla, şimdi kangrenleşmiş halde yüzleşiyor. Sorunların kökeninde yatan adaletsiz küreselleşmeyi fark etmeyip çözümü, otoriterleşmede, içe kapanmada, mülteci düşmanlığında arıyor.
Published 09/26/22