Biz, sevgili Demet ile bu söyleşiyi gerçekleştirdiğimizde, pandeminin etkileri hafiflemeye, umut yeşermeye başlamıştı... Korkularımızı, kaygılarımızı ve endişelerimizi daha salim bir kafa ve ferah bir ruhla anlama alanımız açılmıştı. Sonra, savaş çıktı, ‘bu devirde nasıl olur ya bu’ dedirten, insanları yerlerinden eden, bir arkadaşımın deyimiyle, “huzursuzluk ve mutsuzluk bulutlarını buradan dahi hissettiren”... Ekonomik kriz derinleşti, ülkemizdeki gençleri bir öğüne, bazen de bir kahve ve sigaraya aç bırakan, sokaklarda yüz metreye iki kağıt toplamacı düşürten, kaldırımlarda dilenen çocukların gözüne, yüzüne bakmaktan utandıran... Bir de tabii bunlar olurken, ‘ya bu gerçek mi, şaka mı’ dedirten ev kiraları, yangından mal kaçırırcasına kaç senelik kiracılarını evlerinden, düzenlerinden edip yeni kiracılara yüksek paralarla evlerini kiralama peşine düşmüş ev sahipleri... Yeni evler yapmaktan geri duramayan, ağaçları her seferinde kesmekten bıkamayan, üşenmeyen kişiler... İnsanın ruhu aç olunca, maddiyat fayda etmez.. ama, bunu anlatabilseydik zaten tüm bunlar olmuyor olurdu, değil mi...:) Bu arsızlık çağında, korkularımızı, endişelerimizi, kaygılarımızı daha iyi tanımalı ve anlamalıyız ki, ruhumuza iyi bakabilelim... Bilgi özgürleştirir... Keyifle izlemeniz, izlerken özgürlüğünüzü keşfedebilmeniz dileğiyle... Plum TV’ye abone olmayı unutmayınız✨