Canan Yurdu - Safahat - Mehmet Akif Ersoy Yusuf Ziya Özkan
Listen now
Description
YENİŞEHİR WİKİ YENİŞEHİR WİKİ Cânan Yurdu - Mehmet Akif Ersoy - Safahat  DEĞİŞTİR ←EzanlarSafahat  Mehmet Akif ErsoyBir Mersiye→   Safahat / Cânan Yurdu Eyvâh, ıssız diyâr-ı dilber ... Her hatvesi bir mezâr-ı muğber! Uçmuş da içindeki terâne Kalmış sessiz bir âşiyâne. Yer yer medfûn durur emeller... Gûyâ ki kıyâm-ı haşri bekler! Yâ Rab! Niye böyle bir yığın hâk Olmuş yatıyor o buk’a-i pâk? Yâ Rab, ne için o lem’a nâbûd ? Yâ Rab, ne için bu sâye memdûd ? Yâ Rab, ne demek harîm-i cânan Üstünde bu perde perde hicran? Lâkin görünen kimin hayâli? Cânan gibi tıpkı yâl ü bâli... Gîsû-yi siyâh-ı târumârı, Altında cebîn-i lem’adârı, Zulmetler içinde subh-i mahmûr; Yâ gözbebeğinde nazra-i nûr; Yâ ebr-i bahâr içinde cevvâl Bârân şeklinde dürr-i seyyâl; Yâ sînede her zaman coşan yâd, Yâ kayd-i bedende rûh-i âzâd. Ey tayf-ı nigeh-firîbi yârın, Olmaz mı bir ân için karârın? Heyhât, serâb-ı şavka döndün... Karşımda parıldamanla söndün... Kimden sorayım ki nerde dilber? Makber gibi samt içinde her yer. Cânan! Cânan!.. dedim, arandım... “Bir aks-i nidâ” dedikçe, yandım! Yâ Rab, neye hem sağır, hem ebkem, Dağlar, dereler, bütün şu âlem? Ey sevdiğimin sevimli yurdu, Hâlin bana şimdi pek dokundu! Aç sîneni; yâd-ı nükhetinden Bir şemmeye kâilim bugün ben. Bir vakt o şemîm-i nâz-perver Tâ subha kadar yanımda bekler, -Ümmîde verip bekâ sabûhu - Sermest-i safâ ederdi rûhu. Heyhât o nesîm-i sâf şimdi Nâzan, nâzan semâya gitti. Ey lâne-i târumâr söyle, Cânan sana artık inmiyor mu? Ey mâtem-i pâyidâr söyle, Sâhandaki nevha dinmiyor mu? Ey ebr-i semâ-güzîn-i seyyâr, Yâdında mıdır o nazlı reftâr ? Ey darbe-i bâda karşı, ra’şân , İnşâd-ı enîn eden nihâlân ! Bir şi’r-i revân olup da cânan, Geçmez mi bu gölgeden hırâman ? Ey dilber-i mihriban, zuhûr et! Ömrüm gibi ansızın mürûr et! Yâ kalb-i fezâya bir hutûr et: Âfâkımı lem’a lem’a nûr et. Bin nevha-i cân içimde pür-cûş Geldim bu garîb yurda, medhûş. Feryâdımı yok mu eyliyen gûş? Yâ Rab, bu nasıl cihân-ı hâmûş: Bir “yok!” diyecek sadâ da yokmuş!..
More Episodes
Tin Suresi, birinci ayette Allah Teâlâ’nın “Tin”e yemin etmesinden dolayı bu adı almıştır; “Ve’t-Tini ve’z-Zeytun” (İncire ve zeytine andolsun). Müfessirlerin görüşüne göre bu surenin başında yemin edilen Tin ve Zeytun’un ihtimali manaları şunlardır; 1. İncir ve zeytin. 2. Tin’den kasıt Dimeşk...
Published 06/06/24
Published 06/04/24
İnşirah أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ Did We not expand for you your chest? **Türkçe:** Senin göğsünü açıp genişletmedik mi? - **أَلَمْ**: Did not (Yapmadık mı) - **نَشْرَحْ**: We expand (Biz genişlettik/açtık) - **لَكَ**: For you (Senin için) - **صَدْرَكَ**: Your chest (Göğsünü) ####...
Published 06/03/24