78. Nebe' Suresi (Arapça: سورة النبأ), KHMK Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali
Listen now
Description
Nebe' Suresi (Arapça: سورة النبأ), adını ikinci ayette geçen “Nebei’l Azîm” kelimesinden almıştır. Lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani kısa surelerden olup, Kur’an-ı Kerim’in son cüzünde (30. cüzünde) yer almaktadır. İşte bundan dolayı bu cüz bu surenin ismiyle (amme cüzü) meşhur olmuşturNebe Suresi, ikinci ayette geçen “Nebei’l Azîm” (kıyamet haberi) kelimesinden söz ettiği için bu adı almıştır. Bu sureye “Amme yetesaelûn” cümlesiyle başlamasından dolayı “Amme” ve “Tesaelu” suresi de denmiştir. Bu surenin dördüncü ismi ise (bu surenin 14. ayetinde geçen) “Mu’sirat”tır. Özellikleri Nebe Suresi'nin ayet sayısı Mekke ve Basra karilerine göre 40 ve bazı karilere göre ise, 39’dur; ancak birinci görüş daha meşhurdur. Sure 174 kelime ve 797 harften ibarettir. Mekke’de nazil olan bu sure Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 78. ve iniş sırasına göre ise, Kur’an’ın 80. suresidir. Lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden; yani kısa surelerden olup, Kur’an-ı Kerim’in son cüzünde (30. cüzünde) yer almaktadır. İşte sırf bundan dolayı bu cüz bu surenin ismiyle (amme cüzü) meşhur olmuştur. Konuları Nebe Suresi, büyük bir haber ve hadise hakkında; yani kıyametin vuku bulması ve onun azameti noktasında bir soruyla başlamaktadır. Sure insanları iyi amellere, yüce makamlara ve ebedi cennete teşvik etmek için, takva ehlinin yeri olan cennetin ve sayısız nimetlerinin özelliklerini anlatmakla birlikte, cehennem azabı, şiddeti ve ehlinin pişmanlığını hatırlatarak son bulmaktadır.[1]
More Episodes
Tin Suresi, birinci ayette Allah Teâlâ’nın “Tin”e yemin etmesinden dolayı bu adı almıştır; “Ve’t-Tini ve’z-Zeytun” (İncire ve zeytine andolsun). Müfessirlerin görüşüne göre bu surenin başında yemin edilen Tin ve Zeytun’un ihtimali manaları şunlardır; 1. İncir ve zeytin. 2. Tin’den kasıt Dimeşk...
Published 06/06/24
Published 06/04/24
İnşirah أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ Did We not expand for you your chest? **Türkçe:** Senin göğsünü açıp genişletmedik mi? - **أَلَمْ**: Did not (Yapmadık mı) - **نَشْرَحْ**: We expand (Biz genişlettik/açtık) - **لَكَ**: For you (Senin için) - **صَدْرَكَ**: Your chest (Göğsünü) ####...
Published 06/03/24