83. Mutaffifin Suresi ( Arapça: سورة المطففين), Hasan Basri Çantay sesli Kur'an meali KHMK
Listen now
Description
Mutaffifin Suresi (Arapça: سورة المطففين), "Mutaffifin" kelimesiyle başlamasından dolayı bu adla adlandırılmıştır. Lafız ve hacim bakımından Kur’an’ı Kerim’in “Mufassal” surelerindendir. Mutaffifin Suresi'nin ilk ayetinden üçüncü ayetine kadarki bölümünde, ölçü ve tartıda başkalarının hakkının eksik verilmesinin haram ve büyük günahlardan sayıldığını belirten, fıkhi bir hükme işaret edilmektedir. Mutaffifin Suresi adını, ilk ayetinde geçen “Mutaffifin” kelimesinden almıştır; “Veylu’n li’l-Mutaffifin” (tercüme: Ölçü ve tartıda başkalarının hakkını eksik verenlerin vay hâline!) Bu sureye “Tatfif” Suresi de denmiştir. “Mutaffifin” ismi fail ve “Mutaffaf” kelimesinin çoğuludur ve “Tatfih” mastarından türemiştir. Özellikleri Mutaffifin Suresi 36 ayettir ve ayetlerinin sayısı noktasında görüş farklılığı bulunmamaktadır. Sure 169 kelime ve 751 harften ibarettir. Mushaf’taki sırasına göre 83. ve iniş sırasına göre ise, Kur’an-ı Kerim’in 86. suresidir. Sure, Mekke’de nazil olmuştur. Bu sure lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerdendir. Konuları Mutaffifin Suresi'nin ilk ayetinden üçüncü ayetine kadarki bölümünde, ölçü ve tartıda başkalarının hakkının eksik verilmesinin haram ve büyük günahlardan sayıldığını belirten, fıkhi bir hükme işaret edilmiştir. Bu surede mead, ölümden sonraki diriliş ve ahiret hayatının özelliklerini belirtmenin yanı sıra, “ebrar” ve mukarrebleri (iyileri) ve “fuccar” ve mücrimleri (kötüleri) tanıtarak, bu dünyada kâfirlerin alaycı bir şekilde müminlere gülmelerine ve kıyamette ise, müminlerin kâfirlere güleceğine değinilmektedir
More Episodes
Tin Suresi, birinci ayette Allah Teâlâ’nın “Tin”e yemin etmesinden dolayı bu adı almıştır; “Ve’t-Tini ve’z-Zeytun” (İncire ve zeytine andolsun). Müfessirlerin görüşüne göre bu surenin başında yemin edilen Tin ve Zeytun’un ihtimali manaları şunlardır; 1. İncir ve zeytin. 2. Tin’den kasıt Dimeşk...
Published 06/06/24
Published 06/04/24
İnşirah أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ Did We not expand for you your chest? **Türkçe:** Senin göğsünü açıp genişletmedik mi? - **أَلَمْ**: Did not (Yapmadık mı) - **نَشْرَحْ**: We expand (Biz genişlettik/açtık) - **لَكَ**: For you (Senin için) - **صَدْرَكَ**: Your chest (Göğsünü) ####...
Published 06/03/24