87. A'la suresi (Arapça: سورة الأعلى), HKMK Hasan Basri Çantay meali Kur'an meali
Listen now
Description
A’la Suresi (Arapça: سورة الأعلى), Kur’an-ı Kerim’in Mekke’de nazil olan surelerinden olup, Mushaf’taki resmi sırası itibariyle 87. ve iniş sırasına göre ise, 8. suresidir. Bu sure, yüce Allah'ı tesbih etme emriyle başladığından dolayı bu adı almıştır. İbn-i Mesud’un rivayeti esasınca A’la Suresi'nin ilk ayetinde, rükû ve secde zikrinin tesbih olduğu ve namazın bu iki (rükû ve secde) yerinde (Subhanallah ile) Allah’ın tespih edilmesi gerektiğini beyan eden fıkhi bir hüküm bulunmaktadır. Ayrıca bu surenin 14 ve 15. ayetlerinde de Ramazan bayramı hakkında iki fıkhi hüküm dile getirilmiştir. A’la Suresi A’la Suresi, yüce Allah'ı tesbih etme emriyle başladığından dolayı bu adı almıştır. “Sebbihi’sme Rabbike’l A’la.” (tercüme: Yüce Rabbinin ismini tesbih et.) Ayetlerinin sayısı hakkında hiçbir görüş ayrılığı bulunmayan bu sure, 19 ayet, 72 kelime ve 296 harften ibarettir. Mushaf’taki resmi sırası itibariyle 87. ve iniş sırasına göre ise, Kur’an’ın 8. suresidir. Bu sure Mekke’de nazil olmuştur. "Lafız" ve "hacim" bakımından “Mufassal”(geniş) surelerden olup, "Evsat" sureleri grubundandır. Allah’ı tesbih ifadesiyle başlayan ve “Müsebbihât” diye bilinen yedi surenin sonuncusudur. Konuları İbn-i Mesud’un rivayeti esasınca A’la Suresi'nin ilk ayetinde, rükû ve secde zikrinin tesbih olduğu ve namazın bu iki (rükû ve secde) yerinde (Subhanallah ile) Allah’ın tesbih edilmesi gerektiğini beyan eden fıkhi bir hüküm bulunmaktadır. Ayrıca bu surenin 14 ve 15. ayetlerinde de Ramazan bayramı hakkında iki fıkhi hüküm (Ramazan Bayramı ve Ramazan Bayramı fitresi) dile getirilmiştir. A’la Suresi, Allah’tan korkanların öğüt aldığını ama şekavet yolu üzere olanların ise, öğüt ve nasihatten kaçtığını zikrederek Allah Resulüne (s.a.a) öğüt ve nasihatin faydası ve gerekliliğini beyan etmektedir. Daha sonra, katı kalplilerin ahiretteki durumundan bahsederek, temiz kalplilerin doğru yol üzere olduklarını müjdelemektedir.[1]
More Episodes
Tin Suresi, birinci ayette Allah Teâlâ’nın “Tin”e yemin etmesinden dolayı bu adı almıştır; “Ve’t-Tini ve’z-Zeytun” (İncire ve zeytine andolsun). Müfessirlerin görüşüne göre bu surenin başında yemin edilen Tin ve Zeytun’un ihtimali manaları şunlardır; 1. İncir ve zeytin. 2. Tin’den kasıt Dimeşk...
Published 06/06/24
Published 06/04/24
İnşirah أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ Did We not expand for you your chest? **Türkçe:** Senin göğsünü açıp genişletmedik mi? - **أَلَمْ**: Did not (Yapmadık mı) - **نَشْرَحْ**: We expand (Biz genişlettik/açtık) - **لَكَ**: For you (Senin için) - **صَدْرَكَ**: Your chest (Göğsünü) ####...
Published 06/03/24