90. BELED SURESİ KHMK Hasan Basri Çantay sesli meali
Listen now
Description
Beled Suresi (Arapça: سورة البلد), Beled Suresi, Kur'an-ı Kerim'in otuzuncu bölümünde yer alan 90-cı suredir ve Mekki surelerinden biridir. Bu sure, Mekke diyarına işaret eden Beled'e yapılan yeminle başlar; Bu yüzden ona Beled denir. Allah Beled Suresi'nde, dünyadaki insan hayatının sürekli olarak acılara karıştığını anlatmakta, bir başka bölümde ise bazı nimetleri sayarak, insanın bu nimetler karşısında yaptığı nankörlüğe işaret etmektedir. Beled Suresi'nde insanın en değerli amellerinin köle azat etmek, fakirleri doyurmak ve yardım etmek olduğu bildirilmektedir. Bu sureyi okumanın faziletine gelince, Peygamber Efendimiz (s)'den, Kim Beled Suresini okursa, Allah'ın onu Kıyamet günü gazabından koruyacağı rivayet edilmiştir. Beled Suresi" beled’e (Mekke) yemin edilerek başlamakta ve bundan dolayı da bu adla anılmaktadır. “La uksimu bi haze’l-beled” (tercüme: Andolsun bu şehre.) Ayetlerinin sayısı noktasında görüş ayrılığı bulunmayan bu sure, 20 ayet, 82 kelime ve 343 harften oluşmaktadır. Mekke’de nazil olan bu sure Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 90. ve iniş sırasına göre ise, Kur’an’ın 35. suresidir. Lafız ve hacim bakımından “Mufassal” surelerden olup, Evsat sureleri grubundandır. Ayrıca yeminle başlayan surelerin on yedincisidir aynı zamanda sure üç konuya yemin ederek başlamaktadır. Konuları Beled Suresi, Mekke’nin azamet ve kutsiyetini gösterme doğrultusunda Mekke şehrine yemin ederek başlamıştır. Daha sonra insanın yaratılışına ve insanın yaşantısının her zaman zorluk ve meşakkatle beraber olduğuna işaret etmektedir. Ayrıca köle azat etmek, açlara yemek vermek ve fakirlere yardım etmek gibi, yapılması çok zor olan ama insanın çok değerli amellerini beyan etmektedir. Daha sonra iyi amel sahiplerini “Ashab-ı Meymene” (Ashab-ı Yemin, cennet ehli); münkir ve kötü amelleri olanları ise, “Ashab-ı Meş'eme” (Ashab-ı Şimal, cehennem ehli) unvanıyla zikretmektedir. [1]
More Episodes
Tin Suresi, birinci ayette Allah Teâlâ’nın “Tin”e yemin etmesinden dolayı bu adı almıştır; “Ve’t-Tini ve’z-Zeytun” (İncire ve zeytine andolsun). Müfessirlerin görüşüne göre bu surenin başında yemin edilen Tin ve Zeytun’un ihtimali manaları şunlardır; 1. İncir ve zeytin. 2. Tin’den kasıt Dimeşk...
Published 06/06/24
Published 06/04/24
İnşirah أَلَمْ نَشْرَحْ لَكَ صَدْرَكَ Did We not expand for you your chest? **Türkçe:** Senin göğsünü açıp genişletmedik mi? - **أَلَمْ**: Did not (Yapmadık mı) - **نَشْرَحْ**: We expand (Biz genişlettik/açtık) - **لَكَ**: For you (Senin için) - **صَدْرَكَ**: Your chest (Göğsünü) ####...
Published 06/03/24