ZAKİRİN-39- GÜNLÜK MUTAD Evrad ve Ezkarlar, Salavatlar, Tevhidname Yakarışları
Listen now
Description
فَاذْكُرُون۪ٓي اَذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُوا ل۪ي وَلَا تَكْفُرُونِ۟ Öyle ise beni zikredin ki ben de sizi zikredeyim. Ve bana şükredin ve beni inkâr etmeyin.” وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ وَتَبَتَّلْ اِلَيْهِ تَبْت۪يل“Ve Rabbinin ismini zikret ve her şeyden kesilerek O’na ulaş.” يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اذْكُرُوا اللّٰهَ ذِكْراً كَث۪يراًۙ ﴿٤١﴾ وَسَبِّحُوهُ بُكْرَةً وَاَص۪يلاً “Ey imân edenler! Allah’ı çok zikirle zikredin.” Sabah akşam O’nun yücelik ve eşsizliğini dile getirin. فَاِذَا قَضَيْتُمُ الصَّلٰوةَ فَاذْكُرُوا اللّٰهَ قِيَاماً وَقُعُوداً وَعَلٰى جُنُوبِكُمْۚ فَاِذَا اطْمَأْنَنْتُمْ فَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَۚ اِنَّ الصَّلٰوةَ كَانَتْ عَلَى الْمُؤْمِن۪ينَ كِتَاباً مَوْقُوتاً “Böylece namazı bitirdiğiniz zaman, artık ayaktayken, otururken ve yan üstü iken (yatarken), (devamlı) Allah'ı zikredin!” “Rabbini zikredenle etmeyenin hâli diri ile ölünün hâli gibidir.”Hadis Buharî, Peygamber efendimiz kendileri istiğfara devam etmiş, ümmetini de teşvik etmiştir (Buhârî, Deavât, 3; Tirmizî, Tefsîru Sûre, 47/1; İbn Mâce, Edeb, 57). Ebu Hureyre (r.a)'den rivayet edildiğine göre Peygamberimiz: "Vallahi ben Allah'a günde yetmiş defadan çok istiğfar ediyorum" buyurmuştur. Başka bazı hadislerde Hz. Peygamberin günde yüz defa istiğfar ettiği belirtilir (bk. Müslim., Zikr, 41; Ebû Dâvud, Vitr, 26; Tirmizî, Sûre, 47/1). Bu nedenle Ebû Hüreyre: "Peygamberden daha çok istiğfar edeni görmedim" İstiğfarın Allah nezdindeki değeri bir hadiste şöyle ifade edilir: "Kim yatağına girince üç defa; "estağfirullâhe'l-Azîm ellezî Lâ İlâhe İllâ hüve'l Hayyu'l-Kayyûm (Kendisinden başka hiç bir ilâh olmayan, diri ve her an yaratıklarını gözetip duran yüce Allah'tan bağışlanmamı dilerim)" derse, Allah günahlarını deniz suyunun damlaları kadar çok olsa da bağışlar" (Tirmizî, Deavât, 17) buyurulmuştur. "Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed'in, O'nun elçisi olduğuna şehadet getirerek Allah'a mülaki olan kimse cennete girer" Kelime-i tevhîd, Allah (c.c.)’ye vâsıl oluncaya kadar perdeleri kaldırır. Tirmizî’de Abdullah b. Amr’dan Hz. Peygamber (s.a.s.)’in şöyle buyurduğu rivayet edilir:Ebû Hüreyre’den rivâyete göre Nebiyy-i Ekrem (asm) Efendimiz:“İki kelime vardır ki Rahman Teâlâ’ya sevgili, lisanda hafif mizanda da ağırdırlar. Bunlar, 'Subhanallahi ve bi hamdihi subhanallahi’l azîm.' kelimeleridir.” Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi, zikrini çok ediniz. Zîrâ o, cennetin hazinesidir.” TEVHİDNAME; Allah Teâlâ’nın varlığından, birliğinden, zât, sıfat ve fiillerinden, sonsuz kuvvet, kudret ve azametinden, eşsiz merhametinden bahseden, O’nun yüceliği karşısında başta insanoğlu olmak üzere bütün mahlûkatın aciz ve O’na muhtaç olduğunu anlatan edebî türe “tevhid” veya “tevhidname” ismi verilir.Fuzulî, Şeyhî, Nâbî ve Niyâzi Mısrî, M. Akif Ersoy ve Günümüzde ise Hocaefendi bir “Tevhîdnâme” yazmıştır.122 bahirden oluşmuştur. Son bahirde; Ey darda kalanların, canı gırtlağına dayananların, dergâh-ı ulûhiyetinin kapısının tokmağına dokunanların çağrılarına icabet buyuran Allah’ım! Hâl-i pür-melâlimiz Sana ayân.. canlarımız gırtlakta ve son kelime dudakta.. azıcık acı bize.. Hak duygusunun gönlümüzde hâsıl ettiği heyecan ve hafakandan, bâtıl duygu ve düşüncesine karşı koyma cehdi ve gayreti sebeb
More Episodes
Duâ bir ubûdiyettir; ubûdiyet ise, semerâtı uhreviyedir. Dünyevî maksadlar ise, o nevi duâ ve ibâdetin vakitleridir; o maksadlar, gàyeleri değil. Beliyyelerin istilâsı ve muzır şeylerin tasallutu, bâzı duâların evkàt-ı mahsusalarıdır ki, insan o vakitlerde aczini anlar; duâ ile, niyaz ile Kadîr-i...
Published 04/12/20
Published 04/12/20
·"Ayetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haramdan alıp, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O herşeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.” İsrâ Sûresi, 17:1. · Recep ayının 27....
Published 03/22/20