ZAKİRİN-40- İMAM-I AZAM EBU HANİFE Hayatı, DÜRR‐Ü MEKNÛN (Saklı inci) Kasidesi ( AR ve TR açıklamalı )
Listen now
Description
Hanefi mezhebinden olanlara Allah in büyük ihsanı;Peygamber varisi Hanefî mezhebinin imamı, büyük müctehid,fakihlerin şerefi,âlimlerin izzeti Şehid İmam-ı Azam Ebu Hanife Nu‘mân (d.80 (699), ö. 150/767)  Kûfe’de doğdu. İslâm’da hukukî  ve ictihad anlayışının gelişmesinde önemli payı olup daha çok Ebû Hanîfe veya İmâm-ı Âzam diye şöhret bulmuştur.Ebû Hanîfe ticaretle uğraşan varlıklı bir ailenin çocuğudur. Kendisi de ilim öğrenmeye başlamadan önce kumaş tüccarlığı yapmıştır.Devrinin seçkin âlimlerinin pek çoğu ile görüşme ve onlardan ilmî yönden faydalanma imkânı bulan Ebû Hanîfe’nin asıl hocası,  Hammâd b. Ebû Süleyman’dır. Ebû Hanîfe, 102 (720) yılından itibaren hocasının vefatına kadar on sekiz yıl süreyle onun ders halkasına devam etmiş, en seçkin öğrencileri arasında yer almış,Ebû Hanîfe’nin ilmi, hocası Hammâd’ın aracılığıyla ders aldığı ulema sınır nin dayandığı  sahâbenin en âlimlerinden olan Hz. Ömer, Hz. Ali, Abdullah b. Mes‘ûd ve Abdullah b. Abbas gibi fakih sahâbîlerin görüş ve fetvalarını öğrenme imkânı bulmuştur. Çeşitli vesilelerle Mâlik b. Enes, Süfyân b. Uyeyne, İmam Zeyd b. Ali, Muhammed el-Bâkır, Abdullah b. Hasan b. Hasan, Ca‘fer es-Sâdık da dahil birçok âlimle görüşerek onlarla bilgi ve fikir alışverişinde bulunmuştur. 100’e yakın tâbiîn âlimiyle görüştüğü ve birçok kimseden hadis dinlediği rivayet edilir. O, ikinci nesil olan Tabiîn kuşağından olmuş, böylece Rasûlullah’ın (s.a.s.) tarafından övülen mübarek üç kuşağın içine girmiş, bu müjdenin kapsamına dâhil olmuştur.Onun tâbiînin küçüklerinden, tebeu’t-tâbiînin büyüklerinden olduğu söylenmiştir. Ustad Bediuzzaman Hz. Eimme-i Erbaa-4 mezheb imamının , külli fazilet noktasindan Sahabeden ve Mehdîden sonra  tasavvuf büyüklerinden, gavs ve şahlardan, aktablardan daha efdal olduğunu belirtir.(Mektubat 271) Süfyan b. Uyeyne diyor ki; “Bizim yaşadığımız dönemde Mekke’ye Ebu Hanife’den daha fazla namaz kılan kimse gelmedi.”der.Kur’an-ı Kerim okurken ayetler ruhunda hafakanlar oluşturur, yüksek sesle ağlardı. Ebû Hanîfe derin fıkıh bilgisinin yanı sıra, inandığını ve doğru bildiğini söylemekten ve onun mücadelesini vermekten çekinmeyen güçlü bir ideal ve cesarete de sahipti. Hayatı bu yönüyle de mücadele içinde geçmiş, bu uğurda birçok sıkıntı ve mahrumiyete katlanmıştır. Ömrünün elli iki yılı Emevîler, on sekiz yılı Abbâsîler döneminde geçen Ebû Hanîfe, bu dönemlerde geçen bütün olaylara şahit oldu.(747-48) yılında Ebû Hanîfe’nin Ehl-i beyt’e karşı kalbî yakınlık ve bağlılık duyduğu ve Hz. Ali evlâdını sevdiği kesindir. Bu sebeple Emevîler de Son halife II. Mervân, hapsedilmiş ve dövülmüştür.Bilahere güç zehirlenmesi ile malul Abbasî yöneticileri de Emevilere benzer bir siyasete devam etmis Pek çok âlim ve âbide zulmetmiş,Abbasi Halifesu Mansûr, Ebû Hanîfe’nin kendisine bağlılığını da denemek amacıyla yeni kurulan Bağdat şehrinin  kadılığı teklifini kabul etmemiş, bunun sonucu olarak tekrar Bağdat’ta hapse atılmış, işkence edilmiş ve dövülmüştür.Sokaklarda milletin huzurunda kırbaçlandı; hakarete uğradı. Ders okutmasına, fetva vermesine engel olundu. Ebû Hanîfe 150 yılının Şâban ayında (Eylül 767) Bağdat’ta vefat etti. Zehirlenerek öldürüldüğü ve hapisten cenazesinin çıktığı da söylenir .İmam Şafiî 67-68 yaşlarında vefat etti.  İmam Muhammed, İmam Ebû Yusuf,İmam Vekî, Abdullah b. Mübarek talebesidir Ebû Hanîfe'nin en büyük eseri Mektubat yanında 7. el-Ḳaṣîdetü’n-Nuʿmâniyye Hz. Peygamber için yazdığı na‘t olup  Ravza‐ı mutahh
More Episodes
Duâ bir ubûdiyettir; ubûdiyet ise, semerâtı uhreviyedir. Dünyevî maksadlar ise, o nevi duâ ve ibâdetin vakitleridir; o maksadlar, gàyeleri değil. Beliyyelerin istilâsı ve muzır şeylerin tasallutu, bâzı duâların evkàt-ı mahsusalarıdır ki, insan o vakitlerde aczini anlar; duâ ile, niyaz ile Kadîr-i...
Published 04/12/20
Published 04/12/20
·"Ayetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haramdan alıp, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O herşeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.” İsrâ Sûresi, 17:1. · Recep ayının 27....
Published 03/22/20