Description
En eski dönemlerden günümüze kadar, gerek koruyucu
hekimlikte gerekse bazı hastalıkların tedavisinde hacamat
usulü geçerliliğini sürdürmüştür. Hacamatın en faydalı olduğu mevsimi sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) bize; kiraz
yemeden evvel yani yaz başlangıcı, olarak bildirmiştir. Gün
olarak da arabî ayların 15-17-19-21-23’den itibaren ay sonuna kadar olan günleri tavsiye etmişlerdir. Hacamat için
en uygun gün Pazartesi günüdür.
Vakit olarak sabah erken hacamat yapılabildiği gibi,
öğlen veya daha sonra da hacamat yapılabilir. Hacamatta
vücudun dinlenmiş olması, uykusuz ve yorgun olmaması
esas şarttır.
Kan aldırma işini, kamerî ayların ilk ve son günlerinde
değil, dolunay veya dolunaydan sonraki günlerde yaptırmak en uygunudur. Çünkü bu günler, vücuttaki kanın en
hareketli ve en çok olduğu günlerdir. Bu; sağlıklı kimselerin,
sünnete uymak için yaptırdıkları ve sıhhat üzere devam etmeye vesile olan kan aldırmaları ile ilgilidir. Hasta kimseler
ise durumlarına göre, gece-gündüz ve ihtiyaç duyulduğu
her zaman kan aldırabilirler. Çünkü bunda zaruret vardır.
Kan aldırmanın en uygun olduğu zamanlarla ilgili olarak
Peygamber (s.a.v.): “Ayın onbeş, onyedi, ondokuz ve
yirmibirinci günleri kan aldırınız! Zira bu günlerde kan
hücuma geçerek sizden birinizi öldürmesin!” (Tirmizi)
“Sıcakların arttığı zaman, kan aldırmakla sıcağın etkisini gidermeye çalışınız! Zira sıcakta sizden birinizin kanı
hücuma geçerek, onu öldürmesin!” (Hâkim) buyurmuştur.
İbn-i Milhan el-Kaysî (r.a.) demiştir ki: “Peygamber (s.a.v.)
bize, her ayın on üç, on dört ve on beşinci (eyyamı biyz)
günlerinde oruç tutmamızı tavsiye ederdi.”
Yukarıdaki hadîs-i şerîflerde arabî ayların 13,14 ve 15.
günlerinde oruç tutulması ve kan aldırma işleminin de arabî
ayların 15,17,19 ve 21’inde yapılması tavsiye edilmiştir.
(Ömer Muhammed Öztürk, Misvâk ve Hacamat)
Hâkk Teâla hazretleri; “Ölçüde ve tartıda hile yapanların vay hâline! Onlar insanlardan bir şey ölçüp
aldıkları zaman, tam ölçerler. Fakat kendileri onlara
bir şey ölçüp yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar.” (Mutaffifîn s. 1-3) buyurmaktadır. Dolayısıyla
ölçü ve tartının tam...
Published 05/06/24
Yahya Kemal diyor ki; Türkler yalnız mekânı değil, zamanı da fethetmesini bilen bir millettir. Nitekim Rumeli’yi
alıyorlar, biz burada yedi asır oturacağız diyorlar ve
oturuyorlar. Mısır’da dört yüz sene kalacağız diyorlar
ve kalıyorlar. Halbuki zamanı fethedemeyenler, gittikleri
yerde pâyidâr...
Published 05/05/24